Köylülerin ve vatandaşların büyük tepkisine rağmen AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla TBMM’de kabul edilen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da onaylanan “Süper İzin” yasasının daha mürekkebi kurumadan maden kartelleri vites yükseltti. Kanadalı maden karteli El DoradoGold’un Rize-Fındıklı’dan sonra Çorum’un İskilip ve Osmancık ilçeleri ile Tokat’ın Almus ilçesinde tam 8 bölgede altın aramak için izin aldığı ortaya çıktı.
İLK ADIMI FINDIKLI’DA ATMIŞTI
Türkiye’de TÜPRAG adıyla faaliyet gösteren El Dorado Gold, yasa Meclis’ten geçer geçmez Rize Fındıklı’nın yaylalarına ve ormanlarına adamlarını göndermiş ve Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu ve Fındıklılı vatandaşların sert tepkisiyle karşılaşmıştı. Adına “altın madeni” denilen Türkiye’nin en büyük ekokırım merkezini Uşak-Kışladağ’da işleten El DoradoGold, şimdi de Çorum’un ve Tokat’ın yaşam alanlarına, yemyeşil ormanlarına ve Kızılırmak ve Yeşilırmak vadilerine göz dikti.
Halk arasında “Süper Talan” olarak adlandırılan “Süper İzin” yasasıyla Türkiye’de ormanlık alanların tek sorumlusu haline getirilen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı MAPEG, 23 Temmuz 2025 tarihli duyurusunda El Dorado-TÜPRAG’ın altın arama ruhsatlarına verilen son onayları açıkladı.
Buna göre El Dorado-TÜPRAG karteli, Uşak, Afyon, Samsun ve Rize’nin yaylalarının ve ormanlarının ardından Çorum’un ve Tokat’ın eşsiz dağlarında ve yaylalarında da altın arama izinleri almış.
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından onaylanan bu izinlere göre Kanadalı kartel El Dorado Gold, Çorum’un İskilip ve Osmancık ilçelerinin dağlarında altın arayacak. İstediği altını bulursa da siyanürlü liç yöntemiyle altın üretimine başlayacak.
El Dorado-Tüprag’ın bir başka altın arama izni aldığı yer ise Tokat’ın Almus ilçesi. Tokat Almus’ta daha önce de altın-bakır madeni için “ÇED gerekli değildir” kararı verilmiş, TEMA’nın açtığı dava sonucunda, bu karar mahkeme tarafından iptal edilmişti.
Tokat-Almus’un dağlarında açılacak bir siyanürlü altın madeni, Yeşilırmak ve Kelkit Havzası için büyük bir tehdit anlamına geliyor. Aynı şekilde Osmancık ve İskilip’te açılacak altın madenleri de Kızılırmak havzası için tehdit anlamına geliyor.
Bu kararlarla birlikte Fırat Irmağı’ndan sonra Türkiye’nin diğer can damarları olan Kızılırmak ve Yeşilırmak havzaları da tehlikeli ve zehirli madencilik baskısı altına girecek. Bilindiği gibi Fırat Irmağı’nın hemen dibine açılan Çöpler siyanürlü altın madeni, Türkiye’nin gıda güvenliğini sağlayan Keban, Karakaya, Atatürk, Birecik ve Karkamış barajlarını besleyen Fırat Irmağı için büyük risk taşıyor. 13 Şubat 2024 tarihinde yaşanan Çöpler Altın Madeni Faciası’nda 9 işçi yaşamını yitirmiş, milyonlarca tonluk siyanürlü liç yığını Fırat Irmağı’na doğru akmıştı. Yığın Fırat’a ulaşamadan durmuştu ancak yer altı sularına ve bölgedeki toprağa karışan ağır metaller ve siyanür konusunda hala net bir bilgiye bulunmuyor.
ALAMOS GERİ Mİ DÖNÜYOR
Öte yandan 2019 yılında Kazdağları’nda 347 bin ağacı keserek tüm Türkiye’yi ayağa kaldıran ve kamuoyundan yükselen büyük tepkiler üzerine hükümetin ruhsatlarını iptal ettiği Kanadalı bir başka kartel AlamosGold’un dönüş hazırlığında olduğu iddia edildi.
Birgün Gazetesi’nde Gökay Başcan imzasıyla yayınlanan bir haberde, Kazdağları’nı delik deşik edip giden AlamosGold’un, kamuoyunda “süper talan” olarak da bilinen “süper izin” yasasıyla birlikte harekete geçtiği belirtildi. AlamosGold’un açtığı 1 milyar dolarlık tazminat davasından Türkiye’yle anlaşarak vazgeçtiği belirtiliyor. AlamosGold’un 1 milyar dolarlık tazminat davasından ne karşılığında vazgeçtiği henüz bilinmiyor.
Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından yapılan açıklamada ise, “Alamos’u uyarıyoruz: Seni bir kez göndermiştik, Türkiye’ye gelme, yeniden göndeririz” denildi. Dernek, Cumhurbaşkanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın konuyla ilgili acilen açıklama yapmasını da talep etti.
İbrahim Gündüz
Odatv.com
