İsrail’in 13 Haziran sabahı İran’a yönelik başlattığı kapsamlı hava harekâtı, küresel enerji gündemini yeniden şekillendirdi. Hürmüz Boğazı’na yönelik olası riskler ön plana çıkarken, bu bölgenin dünya enerji ticareti açısından stratejik konumu yeniden tartışmaya açıldı. Zira, Ortadoğu’dan çıkan petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), bu dar geçit üzerinden dünya pazarlarına ulaştırılıyor.
“Petrol fiyatları hemen kendisini gösterdi”
Kabine toplantısının ardından konuşan Bayraktar, küresel petrol arzında olumsuzluk yaşanabileceğine işaret etti. Fiyatlarda yaşanan artışı değerlendiren Bayraktar, şunları söyledi:
“Dünyadaki arzla alakalı bir olumsuz durum yaratması söz konusu olabilir. Zaten fiyatlar hemen kendini gösterdi. Bir parça yukarı çıkıyor. Daha da yukarı çıkabilir mi? Çıkabilir ama arz tarafında biz bir sorun görmüyoruz.”
“Doğal gaz fiyatları yukarı gidebilir”
Bayraktar, Türkiye’nin 2019 yılından bu yana İran’dan petrol ithalatı yapmadığını hatırlatarak, enerji tedarikinde İran’ın ağırlığının azaldığını söyledi. Öte yandan Basra çıkışlı petrol tedarikinin Türkiye için önemine değinen Bayraktar, Hürmüz Boğazı üzerinden gelen sevkiyatların olası risk durumunda fiyatları etkileyebileceğini ifade etti:
“Basra çıkışlı, Hürmüz’ü geçerek Türkiye’ye gelen bir ham petrol tedariki var. Geçen seneki rakamlara göre yüzde 20 civarında. Onu bir şekilde ikame etmemiz lazım. Burada bize en önemli etki, makro anlamda ithalat kalemindeki artışla olur. 60 dolarlardaki petrol 76 dolara kadar yükseldi. Benzer şekilde doğalgaza yansıması olur. Doğalgaz fiyatı da yukarı gidebilir. Biz arz güvenliğinde sıkıntı görmüyoruz. İran’dan gaz alıyoruz, petrol almıyoruz. Gazda da sıkıntı görmüyoruz.”
Bayraktar’ın açıklamaları, enerji piyasalarındaki dalgalanmaların sürdüğü bu dönemde Türkiye’nin arz güvenliği açısından hazırlıklı olduğuna işaret ederken, olası zam beklentilerinin de altını çizdi.
