İçindekiler
Gazeteci Fatih Altaylı hakkında ‘Cumhurbaşkanını tehdit’ suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştı.
“Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla hakkında başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan gazeteci Fatih Altaylı, Emniyet’teki işlemlerinin ardından İstanbul Çağlayan Adliyesi’ne sevk edildi.
Altaylı’nın ifadesi, iki avukatıyla birlikte alındı.
Savcılık sorgusunun ardından Altaylı, tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarıldı. Mahkeme, Fatih Altaylı’nın tutuklanmasına hükmetti.
Altaylı, ifadesinde şunları söyledi:
‘AKLIMDAN BİLE GEÇMEDİ’
“Söz konusu yayın ve cümleler bana aittir, ancak Cumhurbaşkanını ne tehdit nede hakaret maksadım vardır. Bir araştırma şirketinin yapmış olduğu ankette vatandaşlara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kaydı Hayat şartı ile Cumhurbaşkanlığı yapmasına onay verip vermedikleri sorulmuş, vatandaşların yüzde yetmişi de böyle bir Anayasa değişikliğine onay verip vermeyeceklerini söylemişti. Bende bu konu ile ilgili yorumumda Türk halkının tanzimattan bu yana oy kullanarak Devlet yönetiminde etkin olmayı sevdiğini ve benimsediğini ve herhangi bir kişiye kendi isteği ve denetimi dışında Devlette üst düzey görev yapma iznini peşinen vermekten hoşlanmadığını söyledim. Ve Türk Halkının kendini yönetenlere karşı her zaman eleştirisel bir tutum takınabildiğini Padişahlık döneminde bile Cuma selamlıklarında Padişahları eleştirdiğini tarihe meraklı bir AFYONCU gibi yakın tarihimiz üzerine uzman bilim insanları ile de defalarca televizyonlarda entelektüel kimliğimle ifade ettim. Bu gibi örnekleri daha önce gerek Murat BARDAKÇI gerek Erhan konuşmuşluğumuz vardır. Açıkçası bu tarihi bilgilerden mevcut Cumhurbaşkanına bir tehdit algısı çıkabileceği aklımdan dahi geçmezdi.
‘ÇARPITMA YAPILDI’
“Çarpıtma ile sanki Cumhurbaşkanını tehdit ediyormuşum gibi algılatılmasından ben sorumlu değilim. 45 yıllık olayın bu şekle büründürüldüğünden ve sadece tarihi bilgi vermeye yönelik sözlerimin bilinçli bir herhangi birisinde bırakın Cumhurbaşkanını herhangi bir vatandaşı dahi tehdit etmişliğim yoktur. Bu suçlama ile meslek hayatımda son 30 yılda sayısız televizyon programı ve sayısız köye yazısı kaleme aldım. Bunların hakkımda dava dahi açılmadı. Burada da tehdit maksadım olmadığı gibi şahsen tanıdığım Cumhurbaşkanı kullanmışımdır ancak tehdit benim asla yaptığım bir şey değildir. Söz konusu suçlama ile ilgili olarak da görmüş Erdoğan’a yönelik herhangi bir tehdit veya hakaret aklımın ucundan dahi geçmez eleştiri hakkımı her zaman bile herhangi bir tehdit ve hakaret kastım olmamasına rağmen savcılığın bu talebi hukuksuzdur ve yasaya uygun olduğum savcılık sevk yazısında TCK 310/2 uygulanabilmesi için fiili bir hareket olması gerekir, bu durumda olmuştur, bu bile Demokrasiye olan inancımızın ve konuşmamızdaki niyeti göstermektedir. Bu yüzden de değildir. Şunu da göz almak gerekir ki suç olduğu iddia edilen konuşmam da ilk cümlem Türk Halkı sandığı sever hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesini talep ederim.”
diyekonustu.com