Nasser Hastanesi’nin farklı servislerinde iki 10 yaşındaki çocuk yatıyor; biri İsrail ateşiyle vurulmuş ve boynundan aşağısı felç, diğeri ise beyin tümörü ile mücadele ediyor.
Kırılgan bir ateşkes yürürlükte olsa da, Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre yaklaşık 15 bin hastanın acil tıbbi tahliyeye ihtiyacı var.
Amar Ebu Said isimli Filistinli bir çocuk, yatağında bitkin bir hâlde yatıyor; yanındaki kadın yüzünü okşuyor. Ailesi, Güney Gazze’deki çadırlarında kaldıkları sırada, İsrail’e ait bir insansız hava aracından ateşlenen bir yorgun merminin Amar’a isabet ettiğini söylüyor. Mermi iki omurunun arasına saplanmış ve onu felç bırakmış.
“Ameliyata acilen ihtiyacı var” diyor annesi Ola. “Ama durum çok karmaşık. Doktorlar, ameliyatın ölümüne, felce ya da beyin kanamasına yol açabileceğini söyledi. İyi donanımlı bir yerde ameliyat olması gerekiyor.”
Şu anda Gazze’deki koşullar bunun tam tersi. İki yıllık savaşın ardından hastaneler kritik durumda.

Ahmed el-Cedd isimli Filistinli bir çocuk yatağında yatıyor, bitkin bir hâlde ve bir kadının elini tutuyor. Yanında oturan ablası Şehd, iki yıllık savaş ve yerinden edilme boyunca kardeşinin ona sürekli destek olduğunu söylüyor.
“Sadece 10 yaşında ve durumumuz çok kötüleştiğinde dışarı çıkıp su satarak bize biraz para getirmeye çalışıyordu” diyor. Birkaç ay önce Ahmed’de ilk hastalık belirtileri görülmeye başlanmış.
“Ahmed’in ağzı bir yana doğru eğilmeye başladı” diye anlatıyor Şehd. “Bir keresinde bana sürekli ‘Şehd, başım çok ağrıyor’ diyordu ve biz sadece parasetamol verdik ama sonra sağ eli hareket etmeyi bıraktı.”
Bir zamanların üniversite öğrencisi olan Şehd, kardeşinin tümörünün alınması için yurtdışına gidebilmesi adına çaresizce çabalıyor.
“Onu kaybedemeyiz. Zaten babamızı, evimizi ve hayallerimizi kaybettik” diyor Şehd. “Ateşkes olduğunda bize biraz umut verdi; belki Ahmed’in seyahat edip tedavi olabilmesi için yüzde 1’lik bir şans vardır diye düşündük.”
Çarşamba günü Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 10 Ekim’de başlayan kırılgan ateşkesten bu yana Gazze’den çıkan ilk tıbbi konvoyu koordine etti. Konvoy, 41 hasta ile 145 refakatçiyi İsrail’in Kerem Şalom sınır kapısı üzerinden yurtdışındaki hastanelere götürdü. Ambulans ve otobüslerle Ürdün’e taşınan bazı hastalar burada tedavi altına alındı.

BBC‘de yer alan habere göre: BM ajansı, tedaviye muhtaç binlerce hasta ve yaralı için tıbbi tahliye sayısının hızla artırılması çağrısında bulunuyor. Daha önce olduğu gibi hastaların Mısırlarla olan Refah Sınır Kapısı üzerinden çıkarılabilmesini istiyor.
Ancak İsrail, Hamas’ın Gazze ateşkes anlaşmasının şartlarını yerine getirerek hayatını kaybeden rehinelerin naaşlarını iade edene kadar geçişi kapalı tutacağını söyledi. İsrail, 2024 Mayıs ayında savaş sırasında kontrolü ele geçirdiğinden beri Mısır sınırının Gazze tarafını kapalı tutuyor.
Perşembe günü düzenlenen bir basın toplantısında DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, “En etkili adım, İsrail’in Gazze’li hastaların işgal altındaki Batı Şeria’da, Doğu Kudüs dahil, tedavi görmesine izin vermesi olur” dedi. Bu uygulama savaş öncesinde yapılıyordu.
AB’nin üst düzey yetkilileri ve Birleşik Krallık dahil 20’den fazla ülkenin dışişleri bakanları daha önce bunun gerçekleşmesi için çağrıda bulunmuş, “mali katkı, tıbbi personel veya gerekli ekipman sağlama” teklifinde bulunmuştu.
diyekonustu.com

