30 Ağustos Zaferi, yalnızca askerî stratejilerle değil, cephe gerisinde yürütülen büyük lojistik seferberlikle de kazanıldı. Kağnılarla cephane taşınmasından, köylülerin erzak desteğine kadar her ayrıntı, zaferin ardındaki görünmez kahramanlıkları oluşturdu.
Atatürk’un lojistiğe verdiği önem şu sözünde saklı:
“Zafer, ‘Zafer benimdir’ diyebilenindir. Başarı ise ‘Başaracağım’ diye başlayıp sonunda ‘Başardım’ diyebilenindir.”

“Mühimmat ve erzak olmadan zafer olur muydu?”
30 Ağustos Zaferi, yalnızca cephede verilen kahramanca mücadeleyle değil, cephe gerisinde gösterilen büyük lojistik başarıyla da kazanıldı.

Türk ordusunun ihtiyaç duyduğu cephane, yiyecek ve giyecek; kısıtlı imkânlara rağmen milletin topyekûn desteğiyle karşılandı.

Anadolu’nun dört bir yanından kadın, erkek, çocuk herkes, cepheye giden ikmal yollarında görev aldı.
İmkânsızlıklar içinde büyük bir seferberlik

Milli Mücadele yıllarında Osmanlı’dan devralınan ordu, yetersiz silah ve mühimmatla mücadele etmek zorundaydı. Ancak halkın gönüllü katkılarıyla bu eksiklikler büyük ölçüde giderildi.

Köylüler ellerinde ne varsa orduyla paylaştı; un çuvalları, tütün balyaları, yiyecekler ve hayvanlarla birlikte cepheye taşındı. Özellikle kadınlar, öküz arabaları ve kağnılarla günlerce yol alarak cephane taşıdı.
Kağnı kollarının fedakârlığı

Türk kadını, sadece cephe gerisinde değil, ikmal yollarında da kahramanlık gösterdi. “Kağnı Kolları” olarak bilinen gönüllü gruplar, kışın dondurucu soğuğunda ve yazın kavurucu sıcağında cephane ve erzak taşıyarak zaferin kazanılmasında büyük rol oynadı.

Halide Edip, Şerife Bacı ve adı tarihe yazılmamış yüzlerce kadın, cephane arabalarını cepheye ulaştırırken hayatlarını feda etti.
Sakarya’dan Dumlupınar’a uzanan ikmal hattı

Sakarya Meydan Muharebesi’nden başlayarak Dumlupınar’a kadar süren süreçte lojistik üstünlük, Türk ordusunun en büyük güvencesi oldu. Demiryolları kısıtlı olsa da, kağnılar ve gönüllü taşıma birlikleri sayesinde erzak ve mühimmat cephelere zamanında ulaştırıldı.

Bu sayede cephede savaşan asker, arkasında güçlü bir millet desteği olduğunu hiçbir zaman unutmadı.
“Ordunun silahı kadar halkın azmi”

30 Ağustos Zaferi, yalnızca askeri bir başarı değil; aynı zamanda halkın dayanışma ruhunun, azminin ve fedakârlığının eseridir. Cephede mermi sıkan asker kadar, cepheye mermi taşıyan kadınlar, gençler ve yaşlılar da bu zaferin gizli kahramanları olmuştur.
diyekonustu.com

 
             
            
 
                             
                             
                             
                             
                             
                             
                             
                             
                             
                             
                             
                             
                             
                             
                             
                             
                            