Bir gazeteci olarak, Samsun’daki tüm belediye başkanlarının sosyal medya hesaplarını neredeyse gün aşırı inceliyorum.
Göreve geldiklerinden bu yana 1 yılı geride bıraktılar.
Bu sürede kimi zaman yatırım paylaşımları, kimi zaman açılışlar ya da ziyaretlerle ilgili içerikler paylaşıyorlar.
Ancak o paylaşımların altındaki yorumlar, kentteki gerçek gündemi yüzümüze çarpıyor.
Dikkatimi çeken iki temel mesele var.
Hiçbir belediye başkanını ayırmadan söylüyorum, çünkü şehrin her yerinde bu problem var.
Birincisi; belediyelerin basın birimleri eleştirel ya da hoşlarına gitmeyen yorumları siliyor.
İkincisi ve asıl önemlisi; silinmeyen yorumların, öne çıkanlarının tamamı neredeyse tek bir konuyu işaret ediyor: YOL.
Vatandaş, belediye başkanının törenlerde çekilen pozlarının ya da sosyal projelerinin altına “Başkanım şu adreste oturuyorum, yolumuz rezalet”, “Sen önce asfalt dök sonra sosyal projeni anlat”, “Bu çamurun içinde mi yaşamalıyız?” gibi serzenişlerde bulunuyor.
Haklılar mı?
Elbette ki haklılar.
Samsun’da yollar gerçekten bir çileye dönmüş durumda
.
Yazın tozdan nefes alınmıyor, kışın ise çamur deryasında adım atılamıyor.
Bu problem 20 sene önce de vardı, şimdi de…
Umarım 20 sene sonra da olmaz!
Kaldırımlar eksik, asfaltlar yamalı, bazı mahalleler hâlâ stabilize yollarla idare ediyor.
Kısacası, şehrin birçok noktasında yaşam, köstebek yuvasına dönmüş bozuk yolların ortasında geçiyor.
Yol, bir şehrin temel altyapı ihtiyacıdır.
Ne yazık ki bu en temel hizmet bile birçok mahallede hâlâ sağlanamıyor.
Yatırımlar, sosyal etkinlikler, parklar, kültürel faaliyetler elbette önemli.
Ama bunların hepsi ancak vatandaş evinden çıkıp güvenli bir yolla işe, okula, hastaneye gidebildiğinde bir anlam kazanır.
Sosyal medyadaki yorumları silerek değil, o yorumların nedenlerini ortadan kaldırarak çözüm üretilebilir.
Çünkü vatandaşın talebi çok büyük değil:
“Yola çıkarken ayağım çamura batmasın.”
Yarın görüşmek üzere.
Sevgi ve saygıyla…