Samsun’un İlkadım ilçesinde, Kavak Dernekler Federasyonu (KADEF), Nisan’daki genel kurulu öncesinde siyasetle yeniden ilginç bir ilişki kuruyor. Bu kez, AK Parti ve CHP’den gelen isimlerle birlikte, KADEF’in içindeki rekabet iyice kızışmış durumda. Ancak asıl mesele şu, bu rekabetin ardında yatan çıkarlar ve stratejik hamleler.
Bayram Erişgin, KADEF’in tartışmalı başkanı, siyasetle arasındaki ilişkiyi sürekli olarak değiştiren bir isim. CHP’den denediği belediye başkan adaylığıyla ilgili hayal kırıklığının ardından tekrar KADEF başkanlığına dönmeyi başaran Erişgin, şimdi de bir kez daha başkanlık için ısrarcı.
Ancak bu kez durum farklı: Siyasi çıkarları doğrultusunda parti değiştiren ve her seçimde yeni bir stratejiyle karşımıza çıkan Erişgin, KADEF’in başkanlık koltuğunu ısrarla istemeye devam ediyor. Geçmişteki hareketleri, “Kendi çıkarları doğrultusunda sürekli değişen bu figür, KADEF’i sadece bir güç alanı olarak mı görüyor?” sorusunu akıllara getiriyor.
Resmi olarak adaylığını açıklayan diğer isim, AK Parti’nin eski yöneticisi Şerif Korkmaz ise Kavaklılar nezdinde karşılık bulamayan bir isim olarak öne çıkıyor. Korkmaz’ın KADEF’teki adaylığı, AK Parti’nin seçim stratejisinin bir parçası olarak görülse de, Kavaklılar arasında güçlü bir bağ kurmuş değil. Bu da, onun KADEF için uzun vadede gerçek bir lider olma şansını zayıflatıyor.
KADEF’in bu seçiminde herkesin beklediği, derneği daha güçlü kılacak, yeni ve gerçekten “ağabey” olacak bir isim. Birleşim ve güç birliği sağlayabilecek, yeni bir vizyonla tüm Kavaklıları tek bir çatı altında toplayacak bir lider… Ama şu an için bu liderliği taşıyabilmeyi bırakın, yan sokağından bile geçebilecek bir isim ortada yok.
KADEF gibi sivil toplum kuruluşları, siyasetçilerin basamağı değil, topluma hizmet eden değerli yapılar olmalı. Bu dernekler, seçim dönemlerinde değil, her zaman sosyal dayanışmayı güçlendirmeli. Ne yazık ki, çoğu zaman siyasi çıkarlar için kullanılıyorlar. Siyasetçilerin bu yapıları sadece seçim aracı olarak görmesi, asıl amaçlarından sapmalarına neden oluyor. Halbuki KADEF gibi federasyonlar, toplumun birleştirici gücü olmalı, politik çekişmelerin ötesinde, gerçek anlamda hemşehri dayanışması ve sosyal sorumluluk bilinciyle varlık göstermelidir.
KADEF’in Nisan ayındaki seçimine dair sorulması gereken asıl soru şu: Yeni bir lider mi, yoksa sürekli değişen, çıkarlar doğrultusunda yön bulan eski figürlerin egemenliği mi? Bu seçim, yalnızca KADEF’in değil, İlkadım ilçesindeki siyasi geleceğin de şekilleneceği önemli bir dönemeç olacak gibi görünüyor.
Yarın görüşmek üzere.
Saygı ve sevgiyle…