Bugün bir kez daha göğsümüz kabardı, bir kez daha minnetle eğildik.
Türk Polis Teşkilatı’nın 180. yılı…
Sadece bir rakam değil bu; içinde fedakârlık, cesaret, vatan sevgisi ve sonsuz bir adanmışlık barındırıyor.
Ülke genelinde olduğu gibi Samsun‘da da düzenlenen törenlerde, sadece bir kurumun değil, milletin vicdanı olan polislerimizin izzetine şahit olduk.
Şehitler dualarla anıldı, bayrak yine onurla dalgalandı.
180 yıldır gecesiyle gündüzüyle, soğuğuyla sıcağıyla görev başında olan bu büyük teşkilat, huzurumuzun teminatı.
Trafikte bir düzen arıyorsak, sokakta bir güven hissediyorsak, bayrağımız özgürce dalgalanıyorsa, bilin ki ardında gece uykusunu bölmüş, ailesinden ayrı kalmış bir polis vardır.
Özellikle son yıllarda artan tehditlere, toplumsal olaylara ve küresel gelişmelere rağmen Emniyet Teşkilatımız, her zamankinden daha güçlü, daha donanımlı ve daha kararlı.
Polis demek; sabır demek, cesaret demek, fedakârlık demek. Ve çoğu zaman da görünmeden, bilinmeden yapılan bir görev demek.
Ne zaman dara düşsek, arkamızda dimdik duran bir güç var: Türk Polisi.
Bugün bir teşekkür borçluyuz.
Trafikte sesini yükseltmeden görev yapan polis memuruna, gecenin bir yarısı kavga ihbarına tek başına giden genç komiser yardımcısına, terörle mücadele şubesinde ailesinden uzak, nöbet başında olan o yiğitlere…
İyi ki varsınız.
180 yıldır olduğu gibi, bugün de yarın da arkanızdayız.
Milletimizin huzuru için, canını ortaya koyan tüm polislerimize selam olsun.
Şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz.
Ne mutlu Türk’üm diyene.
