Samsun’da belediyecilik bir süredir yön değiştirdi.
Artık sokakta altyapı konuşulmuyor, parklar tartışılmıyor, sosyal yardımların azlığı, gençlerin işsizlik sorunu ve daha birçok konu gündeme gelmiyor.
Konuşulan tek şey: Villalar.
Evet, yanlış duymadınız.
Belediye başkanlarının hizmet performansı değil, mülk performansı konuşuluyor.
Henüz netleşmemiş ama, dilden dile dolaşan iddiaya göre bir belediye başkanı, yaklaşık 50 milyon liralık bir villa yaptırıyor.
Daha önce de bir başka belediye başkanının “lüks yaşamı” çok konuşulmuştu.
Demek ki Samsun’da bu bir gelenek hâline geliyor.
***
Üstelik bu haberler, tam da belediyelerin ekonomik darboğazda olduğu bir dönemde çıkıyor.
Maaşların aksadığı, ihalelerin ertelendiği, sosyal yardımların kısıldığı bir zamanda…
İşte tam da bu yüzden, halkın aklındaki en net soru şu:
“Nasıl oluyor da bu kadar lüks içinde yaşayabiliyorlar? Nereden geliyor bu değirmenin suyu?”
Elbette herkesin özel yaşamı kendine aittir.
Fakat görevde olan bir belediye başkanının, halkın sırtında taşınan makamda otururken; kamuoyuna hesap vermesi ve harcamalarının şeffaf olması gerekir.
Çünkü görevdeyken yapılan her harcama, sadece parayla değil, güvenle ölçülür.
Bu kentte bir şey değişmeyecekse, en azından şu netleşmeli:
Belediyecilik villa veya yazlık yaptırmak değil, halkın evine umut taşımaktır.
Bugün Samsun’da altyapı sorunları çözülmemiş ilçeler var.
Bazı yerlerde gençler kahvehanelere mahkûm, kadınlar sosyal hayattan izole, çocukların boynu bükük…
Ancak bazı belediye başkanları halkın gündeminden çok, kendi konforunun derdine düşmüş.
Belediye başkanlığı, geçici bir görevdir.
Geriye ne kaldığınız değil, geride ne bıraktığınız önemlidir.
Halka açık bir hizmet binası mı, yoksa halktan saklanılan yüksek duvarlı bir villa mı?
Sevgi ve saygıyla…