İçindekiler

Dövizdeki kur artışı her sektörde olduğu gibi tıbbi ve cerrahi alet sektörünü de olumsuz etkiledi. Türkiye’deki birçok firma, kamuya ürün tedariki noktasında sorunlar yaşamaya başladı ve hatta bazı firmalar, hastanelere tıbbi cihaz ve cerrahi malzeme veremeyecek noktaya yaklaştı. Sektörün son durumuyla ilgili Gazete Gerçek’ten Tolga Birgücü’ye açıklamalarda bulunan Tıbbi Malzeme Üreticileri ve Sanayicileri Derneği (TÜSAN) Başkanı Dr. Ahmet Aydemir, hammadde tedariki konusunda ciddi sıkıntılar yaşadıklarını, sattıkları ürünün yerine yenisini koymakta zorlandıklarını belirtti. Başkan Aydemir, sektörde yaşanacak bir iflasın diğer iflasları tetikleyebileceğine dikkati çekerek, sektörle ilgili düzenlemeler yapılması gerektiğinin altını çizdi.
‘HAMMADDE TEDARİKİNDE SIKINTI YAŞIYORUZ’
Başkan Ahmet Aydemir, “Döviz kuruyla ilgili problem her sektörde yaşanıyor ve bu durum maalesef bizim sektörümüzde var. Kurdaki ani hareketler bizi olumsuz şekilde etkiliyor. Sektör olarak, hammaddede ve enerjide büyük bir oranda dışarıya bağlıyız. Döviz endeksli üretim yaptığımız için, hammadde tedariki noktasında ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Hammadde tedarik eden firmalar, vadeleri uzun olduğundan dolayı ödeme problemi yaşıyor. Bugün 18-20 aya aran vadelerimiz var ve bunlar taşınabilecek vadeler değildir” diye konuştu.
‘SATILAN ÜRÜNÜN YENİSİNİ RAFA KOYMAK ZOR’
Başkan Ahmet Aydemir, “Olmayanı vermek için üretmek lazım ancak çalıştırdığınız işçinin ücretini, hammaddenizi, elektriğinizi ödeyemezseniz bu işi kaldıramazsınız. Bizim makine parkurlarımız elektrik olmadan çalışmaz. Sektörümüzün girdi maliyetlerinin yüzde 70’e yakını ithalata dayalı durumda. Bugün üretim yaptığımız makineler, kesici takımlar, sarf malzemeleri, kesici yağlar, kimyasal malzemeler ve enerji gibi tüm giderlerimizin yüzde 70’i döviz endeksli. Sektörümüzde üretim yapan firmalar ellerinde olan ürünleri alıcılarına verdiler ancak bugünkü şartlarda o ürünün yenisini üreterek rafa koyulma şansı çok zorlaşmıştır. Durum böyle olunca, sürdürülebilirlik konumundan çıkılmış oluyor. Kısacası kurlarının bu derece ciddi oynak zemininde olmasından dolayı kimse yerinden kıpırdayamıyor” diye konuştu.
‘10 YIL ÖNCEKİ TEBLİĞE GÖRE SATIŞ YAPIYORUZ’
Başkan Ahmet Aydemir, şöyle devam etti: “Sağlık Bakanlığı’nın uygulama tebliğine bağlı bir fiyatlandırmamız var. Bu tebliğ 10 yıl önce belirlenmiş ve bizler halen bu uygulama üzerinden satış yapıyoruz. Bugün tebliğe baktığımızda 7-8 katı fark olduğunu görüyoruz. Ürünlerimizi güncel maliyetlere göre fiyatlandırmamız gerekiyor. Biraz önce de belirttiğim gibi, ödeme vadelerimiz 18-20 ayı bulma noktasına geldi. Daha önce SGK ödemeleri direkt olarak firmalara yapıyordu ancak şimdi hastaneye yapıyor. Hastaneler de firmalara ödeme yapmakta güçlük çekiyor. Bu da tedariki dayanılmaz bir boyutta sıkıntıya sürüklüyor. Bu da sektörümüzün sorunlarından bir tanesidir, nasıl ve ne zaman çözülecek merak ediyoruz.”
‘BİR İFLAS, DİĞER İFLASLARI PEŞİNDE GETİREBİLİR’
Sektörde herhangi bir iflasın yaşandığı taktirde diğer iflasların peş peşe gelebileceğini ifade eden Başkan Ahmet Aydemir, “Bir iflasın olması, tedarik zincirinin kırılması demektir ve bunun sonucunda anormal fiyatlandırma söz konusu olabilir. AB Parlementosu’nun yayınladığı Tıbbi Cihaz Yönetmeliği (MDD) ile sektörümüzde düzenlemeler yapıyordu ancak daha sonra Medikal Cihaz Tüzüğü (MDR) olarak bir değişikliğe gidildi. İnsan sağlığı elbette önceliğimiz ve çok önemli ancak bu değişiklikle; testler, deneyler, sigortalar derken firmaların sertifikasyon yükü çok ağırlaştı. Firmaların bunu karşılayacak ekonomik durumları yok. Bu belgelerini yenileyemiyorlar” şeklinde konuştu.
‘600 MİLYON DOLARLIK PAZAR 98 MİLYON DOLAR OLDU’
2010’da sene 600 milyon dolar büyüklüğünde olan pazar büyüklüğünün şu anda 98 milyon dolarlara kadar düştüğünü söyleyen Başkan Ahmet Aydemir, “Sektörde 6’da 1 oranında daralma var. Bu daralma haddinden fazladır. Bizim sektörümüzün ürettiğin ürünlerde kamu, monopol alıcıdır. Sektör ya ihracat yapacaktır ya da ürününü kamuya satacaktır. Kamu tek alıcıdır. Satılmadığı zaman problem doğmaktadır. Bugün sektörümüz, ihracatla ayakta durmaya çalışıyor. Ciddi anlamda pazar bayı düşen sektörde, sürdürülebilirliği sağlamak çok zor. Bunu gerçekleştirmek için yıllar geçmesi gerekir. Yeniden yatırım yapıp üretime devam edebilmemiz yani sürdürülebilir olmamız için, eski pazar büyüklüğüne ulaşmamız gerekiyor” dedi.
‘ÜRETİMİN KESİNLİKLE DESTEKLENMESİ ŞARTTIR’
Başkan Ahmet Aydemir, şöyle devam etti: “Biz realist üreticileriz, amacımız kesinlikle içinde bulunduğumuz durum ve beklentilerimizi anlatmaktır. Sağlık önemli, yatırımları da önemli. Yatırımların desteklenmesi lazım. Katma değeri yüksek bir sektörüz ama üzülerek söylüyorum bunu artık katma değer kalmadı. Yurt içi bağlamında konuşuyorum. İçeride nakit akışı olmadığından dolayı, ürünlerimizi ucuza veriyoruz. Firmalar kendilerine bir çıkış yolu, bir çare arıyorlar. Yurt dışındaki satışların hepsi karlı değildir. Bugün imalatın, tarımın, hayvancılığın kesinlikle ve şiddetle desteklenmesi gerekmektedir. İnsanların enerjilerini, üretime harcamaları şarttır ki sorun böyle çözülecektir.”
Tolga BİRGÜCÜ