Cambridge’deki bir müze deneyi, yapay zeka yardımıyla ziyaretçilerin bir dodo ve diğer nesli tükenmiş hayvanlarla sohbet etmesine olanak tanıyor.
En son 17. yüzyılda görülen Mauritius dodo kuşu, yapay zeka teknolojisi sayesinde Cambridge Zooloji Müzesi’nde bir kez daha “konuşuyor.” 1680’lerde nesli tükenmiş olmasına rağmen, ziyaretçiler artık akıllı cihazları aracılığıyla ikonik kuşun sanal bir versiyonu ile gerçek zamanlı konuşmalar yapabiliyor.
Yapay zeka destekli deneyim, dodo kuşunun, denizcilerin ana adası Mauritius’a gelmesinden sonra neslinin nasıl tükendiği gibi yaşamına dair soruları yanıtlamasına olanak tanıyor. Ayrıca, bilim insanları tarafından yeniden klonlanmak isteyip istemediği gibi etik soruları da keşfetme imkanı sunuyor.
Cambridge Zooloji Müzesi müdür yardımcısı Jack Ashby, yapay zekanın ziyaretçilerin müze sergileriyle etkileşimini artıran yeni bir yol sunduğunu düşünüyor. Ashby, “Müzeler genellikle insanlara ne anlatacaklarını seçerler, ancak bu şekilde istedikleri her şeyi sorabilirler ve bu gerçekten çok değerli. Bir hayvanla, bir örnekle gerçek bir konuşma yapabiliyorlar; bu da onu normal bir müze sergisinden çok daha farklı bir şekilde hayata geçiriyor” diyor.

Projede her biri kendine özgü bir sese sahip 12 hayvan örneği daha yer alıyor. Ornitorenk, sudaki yaşamını anlatırken şiirsel bir ifade kullanıyor. Megatherion’un dev iskeleti ise dişi bir sese sahip.
Yapay zeka deneyiminde yer alan diğer hayvanlar arasında bir deniz gergedanı, bir kelebek, bir yüzgeçli balina ve hatta bir hamamböceği bulunuyor.
euronews’te yer alan habere göre: Jack Ashby şöyle diyor: “Nature Perspectives platformuyla çalışmaya başladığımda sadece gerçeklere dayalı sorular soruyordum. Ancak hayvanın kişiliği çok hızlı bir şekilde ortaya çıktığı için, duygular hakkında daha fazla soru sorduğunuz, eğlenceli bir şeyler sorduğunuz gerçek bir sohbet yapıyorsunuz. Gününün nasıl geçtiğini ya da kahvaltıda ne yediğini sorabiliyorsunuz.”
Yapay zekanın yaratıcıları, hayvanları antropomorfize etmekten kaçınmak için otantik bir ses sağlamaya çalıştılar. Elbette bir dodo Taylor Swift hayranı olmayacaktır, bunun yerine çevresiyle tutarlı bir yanıt vermeye çalışacaktır.
Yapay zeka teknolojisi, birlikte Koruma Liderliği yüksek lisansı yapan Cambridge mezunları tarafından kurulan uluslararası bir teknoloji eğitim şirketi olan Nature Perspectives tarafından sağlandı.
Tel Aviv’den konuşan kurucu ortak Gal Zadir projenin arkasındaki teknolojiyi açıklıyor: “Simülasyonlar çok esnek. Dijital maden dediğimiz şeyi, belirli bir bireyin simülasyonu üzerine inşa ettik; bu simülasyonda kişilik özellikleri, evrimsel adaptasyonları ve benzeri konularda bildiğimiz kadarıyla, yaşamı boyunca deneyimlemiş olabileceği şeylerden oluşan bir hafıza bankası da yer alıyor.”
Ashby ayrıca teknolojinin kapsayıcılığını vurguluyor ve kullanıcının yaşına ve diline göre yanıtlarını uyarladığını belirtiyor: “Böylece insanlar hayvana hangi yaşta olduklarını söyleyebiliyorlar. O da onlara yaşlarına uygun bir seviyede cevap veriyor. Yirmi farklı dilde konuşabiliyor. Yani kim olursanız olun, gelip bir soru sorabilirsiniz. Sorularınızı yazabilir ya da sesli olarak sorabilirsiniz. Yani evet, çok kapsayıcı.”
Uygun kullanımı sağlamak için müze, küfür filtreleri gibi “korkuluklar” uyguladı. Yapay zeka deneyimi 15 Ekim’den 15 Kasım 2024’e kadar kullanılabilecek ve sonrasında müze başarısını ve ilham verdiği konuşmaların niteliğini değerlendirecek.
diyekonustu.com