İçindekiler
6 Şubat 2023’teki deprem felaketinin ardından depremzede çocukların cemaat ve tarikatlara ait Kuran kurslarına teslim edilmesi gündem oldu.
Depremin ardından çok sayıda çocuğun da Sakarya’nın Adapazarı ilçesindeki bir Kuran kursuna gönderildiği ortaya çıktı.
Gazeteci Alican Uludağ’ın o dönem yaptığı habere göre, depremde büyük yıkımın yaşandığı kentlerden olan Antep’te, babasını kaybeden dokuz çocuk, anneleri olmadan İsmailağa Cemaati’ne yakın Erenler İlme Hizmet Vakfı tarafına ait Mekke Mescidi-Hanife Akın Kuran Kursu’na yerleştirildi.
İSMAİLAĞA BAĞLANTISI
Sakarya’nın Adapazarı ilçesindeki bu kurs hakkında vakıf yöneticisi, “Mahmut Ustaosmanoğlu’nun müridiyim. Sakarya il müftüsü Hasan Başiş bizi aradı, ‘Böyle böyle çocuklar var. Bunlara yer açar mısınız’ dedi. Biz de çocukları aldık. Çocuklara deprem nedeniyle travma geçirdiği için psikolojik destek almış. Biz de bu çocukları bir nevi burada koruma altına aldık. Kursta kalıyorlar. Dokuz tane çocuk var burada. İki tanesi annelerinin yanına gitti. Yedi tanesi burada” diye açıklama yaptı.
İl müftüsü Hasan Başiş’se kursun Diyanet’in kontrolünde olduğunu, eğitimi kendilerinin verdiğini ama kursun yemek ve temizlik işlemlerini bu vakfın yürüttüğünü belirterek, “Burası Diyanet’e ait bir kurs ve bizim kontrolümüzde. Çocukların eğitimini biz veriyoruz. Bu bina vakfa ait. Benzer birçok vakıfla böyle ortak Kur’an kursları açtık. Kursun yalnızca yemek, temizlik gibi hizmetlerini bu vakıf yürütüyor. İaşesini sağlıyor” demişti.
SOL PARTİ YARGIYA TAŞIDI
SOL Parti ise bu skandalı yargıya taşıdı. Dönemin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcıları Rıdvan Duran, İsmail Ergüneş ve Fatma Öncü’nün “Görevi kötüye kullanma suçundan” yargılanmasını istendi. Ancak Yargıtay, dönemin üç bakan yardımcısına yönelik şikâyetin işleme konulmamasına karar verdi. Kararın gerekçesi ise “Çocukların burada Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı bir Kuran kursunda dini eğitim gördükleri, söz konusu eğitimi almalarına annelerinin rızalarının bulunmadığına ilişkin herhangi bir iddia veya delilin ileri sürülmediği, çocukların devletin gözetiminde olan ve yürürlükteki mevzuat çerçevesinde faaliyet gösteren bir yerde dini eğitim görmelerinin suç olmadığı… Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın başkaca bir işlem yapmamasının bir suç oluşturmadığı…” ifadeleriyle açıklandı.
BirGün