Bakanlıktan ‘Denizler Halkındır’ projesi… Denizlere erişimi engelleyen yapılar kaldırılıyor…

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, CNN Türk ekranlarında Hakan Çelik ile Hafta Sonu programında soruları yanıtladı. Bakan Özhaseki “Biz bu yaz ‘Denizler Halkındır’ sloganıyla bir hareket başlatıyoruz” diyerek sahillerde tarama yaptırıldığını ve tüm kaçak yapıların tespit edilip yıkılacağını duyurdu. Ayrıca Bakan Özhaseki, deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konut teslim edileceğini de açıkladı.

Hürriyet’te yer alan habere göre: Bakan Mehmet Özhaseki’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

Ülkemizin dört bir köşesi denizlerle kaplı vaziyette. Denize girme bakımından en güzel imkanlara sahibiyiz. Mavi bayraklı plaj sayısında dünya üçüncüsüyüz. 555 tane mavi bayraklı plajımız var. İspanya ve Yunanistan bizden fazla plaja sahip yerler. Oralarda da plajları ikiye bölmüşler yoksa bizim daha fazla plajımız var. 

‘DENİZLER HALKINDIR’ SLOGANIYLA HAREKET BAŞLATIYORUZ 

Sahilde kıyı bandı kuralı 50 metre hiçbir şey yapılamaz oraya. Bu kurala uyulmadığını görüyoruz. Biz bu yaz ‘Denizler Halkındır’ sloganıyla bir hareket başlatıyoruz.

Bakanlığımızda 3 konu başlığı var. Şehircilik, çevre konusu ve iklim değişikliği. 

Biz kendimize iki tane misyon biçtik. Baştan sona bütün gücümüzle deprem olduğundan beri bütün gücümüzü deprem bölgesine aktardık. Biz deprem bakanlığı gibi algılanmaya başladık.

SAHİL ŞERİDİNDE TEMİZLİĞE BAŞLIYORUZ 

Hatay’dan başlayarak Artvin’e kadar sahil şeridinde bir tarama yaptırıyorum. Ne kadar kaçaklık varsa, işgal varsa, vatandaşın denize erişimini engelleyecek varsa temizliğe başlıyoruz. 

Orada halkın denize rahat ulaşımını engelleyen ne varsa yok edeceğiz. Orada bir birim kururarak halka açık hale getireceğiz. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı da halk plajları açılıyor. Ne kadar talep geldiyse tamamını imzaladım. Kendi Çevre Ajansı bünyemizde bir kuruluşumuz var. Plajları kendimiz işleteceğiz. İnsanlar ne istiyorlarsa yesinler içsinler rahat etsinler. Belediyelerle büyük bir sıkıntımız yok. Onlar plajları halk plajı olarak işletiyorlar. 

Sahillerimizde binlerce yat var. Allah daha çok versin herkesin yatı olsun. Ama bunlar bulabildikleri yerlere bağlıyorlardı. Ağaçlara bağlıyorlardı. Sahillerde şamadıra dediğimiz bir sistem 50 metre arayla mapa şamandıra koyacağız oraya bağlayacaklar. 

“HİÇ GÖRMEDİĞİMİZ BAYRAKLAR VAR”

Sahillerde duran yat sayısı bilinmiyor. Hiç görmediğimiz tanımadığımız bayraklar var üzerinde bunları tanımıyoruz. 

Gemilerin kanunen belli yerlere sintine denilen kirlilikleri vermeleri lazım. Ben soruyorum kaptanlara ne yapıyorsunuz diye. Açığa bıraktıklarını itiraf ediyorlar. Çevre cezaları ağır aslında. Geçen bir gemiye 90 milyon ceza kestik. Kaptan “Ben 50 milyona gemiyi veririm” dedi. 

Denize evsel atık deterjanlı köpük gibi atıklar atılırsa cezası 17 bin 661 TL. 18 – 50 gross ton arası daha büyük gemilerde 35 bin lira. 50-100 gross tonluk gemilerde 70 bin TL. 100 gross tondan büyük gemilerde 105 bin 976 TL ceza var. Ama işin içine kimyasal atıklar girerse ceza çok artıyor. 

Mapa şamandıraya bağlanan yatlardan günlük 100 euro para alacağız. 

Müsilaj komusunda yüzeydeki müsilajı gemilerle çekiyoruz, karada geniş çuvallara koyuyoruz. Çuvallarda su süzülüyor. Kalan malzemeyi belli kimyasallarla kullanılabilir hale getiriyoruz. 

Ankara Gölbaşı’nda suyun dibini temizlemeye başladık. Orası da bitti. 

Marmara’da sahillerde iş yeri olan 8-10 grup var. “Çok sıkı denetimleriniz var bu denetimlere ara verin” diye rica bulundular. “Bana bunu söylüyorsanız hiç söylemeyin toplantı bitti” dedim. Sadece vatandaş değil koca koca şirketler de bu taleplerde bulunuyor. 

Akdeniz Parlamenterler Assemblesi diye geçiyor. Ödül töreninde 2022 yılında sıfır atık projesine ödül vermeye karar vermişler. Emine Erdoğan Hanımefendi’nin başka programı olduğu için ben ödülü almaya gittim. 30 Mart sıfır atık günü ilan edildi. 

DEPOZİTOYU GERİ GETİRİYORUZ 

Dünyayı çok kirletmeye başladık. Sanayi devrimi ile çok kirletiyoruz ve başımıza bela olarak geri dönüyor. Sıfır atık projesinin amacı geri dönüşüm. Geri dönüşümde yüzde 30’lara geldik. 6 milyar dolar kadar gelir de ettik. Emine Hanım bu işin bayraktarlığını yapıyor Allah razı olsun. 

Türkiye’de kağıdı ayrıştırarak atarsanız ağaçları kesilmekten kurtarıyorsunuz. 

Dönüşüm işinin birinci ayağı belediyelerden başlıyor. İstanbul’da Esenler bu işte başarılı. Bu dönem Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü’müz var. Kendine has bir bütçesi var geri dönüşümden gelen bir bütçe. Çöpleri ilçe belediyeleri topluyor, ana kumanda Büyük  Şehir Belediyeleri’nde. Biz dönüşüm poşetleri vereceğiz. Kağıtları atabilecekleri ayrı poşetler, cam atıkları atabilecekleri, organik atıkları atabilecekleri ayrı poşetler vereceğiz. 

Geri dönüşüm işine başlıyoruz. Cam şişeleri alırken bir fiyatını vereceksiniz. Depozito meselesini söylüyorum.

400 metrekareden büyük okullar gibi alanlarda geri dönüşüm kutuları koyacağız. Atan parasını alacak. 

Elektrikliye dönmeye başladık. Gelecek elektriklide. Bunun da kendine has sorunları var. Evlerde insanların şarj edebilecekleri bir ortamla ilgili yönetmelik gerekiyor. “

diyekonstu.com

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir