Arkeolojide yeni sayfa: Polonya’da 6.000 yıllık sır

Polonya’nın kuzeyinde, Baltık Denizi kıyısındaki Kołobrzeg kenti yakınlarında yapılan arkeolojik kazılarda, 6.000 yıllık bir kadın figürini gün yüzüne çıkarıldı. Avuç içi büyüklüğündeki bu eser, hem benzersiz tasarımı hem de bulunduğu coğrafya açısından bilim dünyasında büyük heyecan yarattı.

Venüs figürinleri geleneğinde “Genç” bir parça

Kireçtaşından yapılmış olan figürin, geniş kalçalı ve belirgin göğüs yapısıyla dikkat çekiyor. Figürde omuzlardan dışa taşan çıkıntılar, kollar değil, göğüsler olarak yorumlanıyor. Bu form, tarihöncesi Avrupa’da binlerce yıl boyunca farklı coğrafyalarda karşımıza çıkan “Venüs figürinleri” geleneğine ait.

Bu figürinler genellikle kadın bedenini stilize biçimde betimliyor ve doğurganlıkla ilişkilendiriliyor. En bilinen örneklerden biri olan Avusturya’daki Willendorf Venüsü yaklaşık 30.000 yıl öncesine tarihleniyor. Ancak Kołobrzeg Venüsü, yaşı bakımından bu gelenek içinde daha geç dönemlere ait olmasıyla dikkat çekiyor.

Beklenmedik bir konumda ortaya çıktı

Avrupa’da bugüne dek bulunan Venüs figürinlerinin çoğu Orta ve Güney Avrupa’da, özellikle Karpatlar çevresinde keşfedilmişti. Kołobrzeg Venüsü ise bugüne kadar kuzey Polonya’da bulunmuş ilk örnek olması açısından oldukça nadir bir keşif olarak değerlendiriliyor.

Sanatla bilimi buluşturan eser

Aralık 2022’de ortaya çıkarılan figürin üzerinde arkeologlar iki yıl boyunca titiz bir çalışma yürüttü. Nihayet geçtiğimiz günlerde Kołobrzeg Kent Müzesi’nde düzenlenen basın toplantısıyla eser ilk kez kamuoyuna tanıtıldı. Müze yetkilileri, figürinin sade ama etkileyici çizgilerine vurgu yaparak, “Kołobrzeg Venüsü’nün sanatsal niteliği son derece yüksek. Hem estetik değeri hem de kültürel önemiyle eşsiz bir eserle karşı karşıyayız” açıklamasında bulundu.

Figürinlerin gizemi sürse de…

Venüs figürinlerinin ne anlama geldiği hâlâ net olarak bilinmiyor. Bazı uzmanlar, belirgin vücut hatlarının doğurganlık ve kadınsı cazibeyle ilişkilendirildiğini savunurken; bazıları da bu eserlerin, kadınların kendilerini yukarıdan aşağıya bakarak betimlediği otoportreler olabileceğini düşünüyor. Alternatif yorumlara göre ise, figürinlerdeki dolgunluk, o dönemin zorlu yaşam koşullarında idealize edilmiş vücut tipini yansıtıyor olabilir.

diyekonustu.com, iflscience

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.