Hastalığın adını bilmek iyileştiriyor: Rumpelstiltskin etkisi

16.09.2025 | 22:27
Hastaligin adini bilmek iyilestiriyor Rumpelstiltskin etkisi

Bazen sadece bir tanı almak bile hastaların kendini daha iyi hissetmeye başlamasına yetebiliyor. Bu durum uzun süredir hem hastalar hem de hekimler tarafından fark edilse de, şimdiye kadar özel bir adı yoktu. ABD’li iki araştırmacının yayımladığı yeni makaleyle birlikte bu olgu artık “Rumpelstiltskin etkisi” olarak adlandırılıyor.

Masaldan tıbba: Bir ismin gücü

Grimm Kardeşler’in ünlü masalında bir değirmencinin kızı, samanı altına çevirmek için gizemli bir adamla anlaşma yapar. Bedel ise ilk çocuğudur. Ancak iş çocuğu teslim etmeye gelince pişman olur. Adam, ondan kurtulabilmesi için adını bilmesi gerektiğini söyler. Tahmin etmesi neredeyse imkânsız olan bu ismin –Rumpelstiltskin– öğrenilmesiyle genç kız kurtulur.

Araştırmacılar Alan Levinovitz ve Awais Aftab’a göre buradaki temel fikir şudur: Bir şeyin gerçek adını bilmek, üzerinde kontrol sahibi olmayı sağlar. Onlar da bu prensibin tıp dünyasında da geçerli olduğunu öne sürüyor.

Tanı koymanın terapi etkisi

Araştırmacılar, sadece bir hastalığa isim koymanın bile tedavi başlamadan önce rahatlatıcı olabileceğini vurguluyor. Çeşitli çalışmalarda, tanı almanın hastalara rahatlama, doğrulanma ve güçlenme duyguları sağladığı gösterilmiş. Ayrıca resmi bir tanı, hastaların benzer deneyimler yaşayan insanlarla buluşabileceği destek gruplarına erişim kapısını da açabiliyor.

Belirsizlikten kurtulmak

Tanı almak, hastaların yaşadıkları belirtilerin gerçek olduğunu hissetmelerini de sağlıyor. Belirsizlik yaşayan pek çok kişi, doktorlardan kesin ifadeler duyduklarında daha yüksek memnuniyet bildiriyor. Hatta kendi kendine tanı koyan hastalar bile –resmî tedavi olmasa da– yalnızca “adı bilmenin” sağladığı faydayı hissedebiliyor.

Placebo etkisine benzer bir mekanizma

Levinovitz ve Aftab, bu durumu placebo etkisiyle kıyaslıyor: “Eğer yalnızca psikolojik bir müdahale, hem ruhsal hem de bedensel belirtilerde değişim yaratabiliyorsa, tanının kendisinin de benzer bir etki göstermesi mantıklıdır.”

Araştırmacılar, hekimlere şu uyarıyı yapıyor: Hastadaki iyileşmenin bir kısmı sadece tedaviden değil, tanının konmasından da kaynaklanabilir. Bir hasta belirli bir tanı aradığında, bu etiketin ona ne kazandırmasını beklediğini anlamak önemli olabilir.

Karanlık yüzü: Damgalanma riski

Elbette bu durumun olumsuz yanları da var. Özellikle psikiyatrik tanılar, kültürel önyargılarla yüklü. Bazı tanılar, hastaların damgalanmasına ya da ayrımcılığa uğramasına yol açabiliyor. Profesör Ronald W. Pies ise bu riski kabul etmekle birlikte, en iyi yaklaşımın hastanın yalnızca tanısıyla tanımlanmadığını vurgulamak olduğunu söylüyor.

Daha fazla araştırma gerekiyor

Şimdilik “Rumpelstiltskin etkisinin” ne kadar yaygın olduğu net değil. Zira bu olgunun ismi bile yeni kondu. Yazarlar, konunun daha çok araştırılması gerektiğini, bunun da hem hasta refahını artıracağını hem de klinik uygulamalara yeni ufuklar açacağını belirtiyor.

Makale, BJPsych Bulletin dergisinde yayımlandı.

diyekonustu.com