Gezegenin ritmi bozuldu: İşte yeni mevsimler

Dünya öylesine hızlı değişiyor ki, geleneksel “mevsim” kavramı artık günlük yaşantımızla uyuşmuyor olabilir. İngiltere’deki York Üniversitesi ve Londra Ekonomi Okulu’ndan iki coğrafyacı, bu cesur fikri ortaya atarak mevsimlere dair algımızda köklü bir değişiklik öneriyor.
Gezegenin ritmi bozuldu: İşte yeni mevsimler

Mevsimler, klasik anlamda, Dünya’nın eğik ekseni nedeniyle yıl boyunca değişen sıcaklıklar ve gündüz süreleriyle tanımlanır. Dünya’nın kutupları, Güneş etrafındaki yörüngesine tam dik değildir. 23,5 derecelik bir eğim söz konusudur. Bu eğiklik, yıl boyunca Dünya’nın bazı bölgelerinin Güneş’e daha fazla eğimli hale gelerek daha fazla ısı almasına, diğerlerinin ise uzaklaşıp daha az ısı almasına neden olur. Bu etki, kutuplara ve ılıman bölgelere yaklaştıkça daha belirgin hale gelir.

Yeni çalışma bu fiziksel gerçeklerin değiştiğini iddia etmiyor. Dünya hâlâ eğimli, mevsimsel sıcaklık farkları ve gündüz süreleri devam ediyor. Ancak araştırmacılar, insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle bu yıllık döngülerin kültürel anlamının ve günlük yaşamda karşılığının giderek geleneksel tanımlarla uyumsuz hale geldiğini savunuyor. Bu nedenle, “mevsimleri” algılama biçimimizi yeniden düşünmemizi öneriyorlar.

Araştırmacılar, son yıllarda belirginleşen dört yeni “mevsim” türünü şöyle tanımlıyor:

Yeni mevsim türleri

Gezegenin ritmi bozuldu Iste yeni mevsimler 1
  1. Oluşan (Emergent) Mevsimler: Daha önce o bölgede var olmayan yeni mevsimsel döngüler.
  2. Yok Olan (Extinct) Mevsimler: Geleneksel mevsimlerin tamamen kaybolması ya da tanınmaz hale gelmesi.
  3. Ritmi Bozulan (Arrhythmic) Mevsimler: Mevsim döngülerinin zamanlamasının ve süresinin beklenmedik şekilde değişmesi.
  4. Düzensiz (Syncopated) Mevsimler: Mevsimlerin şiddeti veya karakterinin dengesiz şekilde dalgalanması.

Bu kavramlar size tanıdık geliyor olabilir. Daha önceki araştırmalar, yazların daha uzun ve daha sıcak hale geldiğini, kışların ise daha kısa ve ılıman geçtiğini göstermişti. Bahar ayları ise daha erken başlıyor. Atlantik ve Pasifik’teki “kasırga sezonları” uzarken, Kaliforniya’daki “yangın sezonları” neredeyse yıl boyuna yayıldı.

Çarpıcı bir örnek de Güneydoğu Asya’da ortaya çıkan “duman mevsimi” (haze season). Endonezya, Malezya ve Singapur gibi ülkelerde, tropik bataklık yangınlarının neden olduğu yoğun hava kirliliği, artık toplumsal hafızada mevsimsel bir tehdit olarak yer ediyor.

Gezegenin ritmi bozuldu Iste yeni mevsimler 4

Eskiden yalnızca geçici bir sorun olarak görülen bu durum, şimdi yıllık olarak tekrar eden bir çevresel felaket olarak kabul ediliyor.

Bu farkındalık sayesinde hava kalitesi tahminleri gelişti, ev tipi hava filtreleme sistemleri yaygınlaştı ve özel halk sağlığı kampanyaları düzenlenmeye başlandı. Tehditlerin “mevsimsel ritminin” tanınması, toplumların daha etkili tepki verebilmesini sağladı.

Gezegenin ritmi bozuldu Iste yeni mevsimler 2
Çarpıcı bir örnek olarak Güneydoğu Asya’da “puslu mevsimler” olarak adlandırılan dönemin ortaya çıkması gösteriliyor. @ Gilang Mahardika – Unsplash

IFL Science‘da yer alan habere göre: Antroposen Çağı’nda (insan etkisinin gezegeni belirgin biçimde etkilediği çağ) ortaya çıkan “yeni mevsimler” fikri birçok kişi için rahatsız edici olabilir. Ancak araştırmacılar, amaçlarının ilkbaharı silmek ya da yazı iptal etmek olmadığını söylüyor. Takvimi fiziksel olarak değiştirmekten ziyade, sosyal düzeyde yeni bir anlayış geliştirmeyi öneriyorlar.

İklim değişikliği Dünya’nın döngülerini bozmaya devam ettikçe, mevsimleri daha esnek bir bakış açısıyla değerlendirmek, artık eski kurallara göre işlemeyen bir dünyada yolumuzu bulmamıza yardımcı olabilir.

Çalışma, Progress in Environmental Geography adlı bilimsel dergide yayımlandı.

diyekonustu.com