2021 yılı itibariyle geçerli olacak 2 bin 825 liralık asgari ücret rakamını diyekonustu.com Genel Yayın Yönetmeni ve Gazete Gerçek Haber Müdürü Tolga Birgücü‘ne değerlendiren Samsun’un işçi sendikaları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, rakamların işçi ve işverenin beklentilerinin altında olduğunu belirterek, insanca yaşama yetmeyeceğini kaydetti.
TÜRK-İŞ: 3 BİN LİRANIN ALTINI KABUL ETMİYORUZ
Türk-İş Samsun İl Temsilcisi Şaban Çılgın ise “İşçiler ve aileleri için insana yakışır yaşam düzeyini sağlayacak bir asgari ücret belirlenmesi milyonlarca işçinin beklentisi ve ortak talebiydi. İstediğimiz olmamıştır. İşçilere aileleriyle brlikte yeterli yaşam şartlarım sağlayacak bir ücretin güvence altına alınması günümüz yeni Kovid-19 salgını döneminde daha da önem kazanmıştır. Asgari ücret işçilerin aileleriyle birlikte geçimini sağlayacak ücrettir. Tüm aile bireylerinin hakkı vardır. Pazarlık konusu edilmemelidir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından görev verilen Türkiye İstatistik Kurumu’nca ‘bekar bir işçi için’ hesaplanan yaşama maliyeti Kasım 2020 ayı itibariyle net 2 bin 792 liradır. Açıklanan bu tutarda aile unsuru yoktur, dikkate alınmamıştır. Çalışanların kabul edeceği, işçilerin mutlu olacağı bir asgari ücret rakamları açıklanmalıydı. Bizler işçi kesimi olarak net 3 bin liranın altında bir ücreti kesinlikle kabul etmiyoruz” dedi.
KESK: BU KABUL EDİLEMEZ BİR RAKAMDIR
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Dönem Sözcüsü Erdem Avcı, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun her yıl belirlenen rakamlara bakacak olursak, aslında toplumun beklentisinden çok uzak kararlar alındığını görüyoruz. Asgari ücret rakamından dolayı Cumhurbaşkanı ve Maliye ve Hazine Bakanı’na Türkiye İşverenler Sendikası’nın teşekkür ettiğini gördük. Buradan anlaşılacağı üzere görüyoruz ki, iktidar yüzde 1’in sesi olmuştur. Sermaye grubunu temsil eden iktidarın bakmayın muhafazakar söylemler üzerinden siyaset yapmasına. Bilindiği üzere asgari ücrete hem taban hem de üst gelir dahil ediliyor. Asgari ücret normalde insanca yaşayacak ücretin ilk adımı olarak 4 bin TL olması gerekiyordu. Ayrıca asgari ücretten vergilerin çıkartılması gerekiyordu. Bugün emekçiler, birlik olarak, bu siyasal anlayışla mücadele etmeden bu açmazın önünün açılmayacağını bir kez daha görmüş oldu. Bu rakam kabul edilemez bir rakamdır. Yüzde 20’ler gibi artış yapıldığı görülüyor ancak enflasyon rakamlarının gerçek olmadığını insanlar yaşam içerisinde yakıcı olarak görüyor ve yaşıyor. İnsanlar gerçekleri kendisi görüyor. En temel gıdalardaki artış ortada. Kısacası, mücadele edilmezse bu böyle devam edecek. Rakamlar, krizin onlar için olmadığını tekrar gördük ve fırsata çevrildiğini derinden yaşıyoruz. Son olarak ülkede yaşananlara karşı net bir tutum almadıkça işçi ve emekçiler olarak bunları tekrar tekrar yaşayacağımızı belirtmek istiyorum” diye konuştu.
BELEDİYE-İŞ: RAKAMLAR HAYAL KIRIKLIĞI YARATMIŞTIR
Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Belediye-İş) Samsun Şube Başkanı İlyas Yiğit, “Asgari ücret rakamları herkese hayırlı uğurlu olsun. Açıklanan rakamlar, ne çalışanların ne de ülke gerçeklerinin durumunu yansıtmamaktadır. İşverenin üzerindeki yük ağırdır ve daha da ağırlaşmıştır. Açıklanan rakamlar, çalışanlar üzerinde hayal kırıklığı yaratmıştır. Rakamlar kesimleri memnun etmemiştir” diye konuştu.
BİRLEŞİK-KAMU İŞ: İŞÇİ RAKAMLARIN ALTINDA KALMIŞTIR
Birleşik Kamu İş İl Temsilcisi Samsun Rüstem Kara, kendilerinin asgari ücretin 3 bin 500 lira olması yönünde talepleri olduğunu hatırlatarak, “Ülkemide öyle bir hal aldı ki tüm özel sektörlerde çalışan 10 milyon dolaylarındaki işçinin gelirini belirleyen bir rakam niteliğindeki asgari ücret, maaş gibi oldu. Bunun anlamı, bundan sonraki süreçte de sigortalı ancak sendikasız çalışanlarımız ekonomik anlada rahatlamamış olacaklar ve sıkıntı yaşayacaklar. Kamuda adil bir ücret dağılımı olmadığı gibi bu rakamlarla yeniden özel sektörlerin düşük ücretlerle işçi çalıştırmasının önü açılmış oldu. Asgari ücret insanların hak ettiği değerde değildir, en az 3 bin 100 ve 3 bin 500 lira olmalıydı. Herkesin beklentisi bu yöndeydi. Ekonomik geçim çıtasının tavan yaptığı ülkemizde, işçiler bu rakamların altında kalmıştır. Bundan sonraki süreçte, işçilerin mutlaka örgütlü ve sendikaları olmaları gerekmektedir. Hakları için bundan vazgeçmemelidirler. Artık kişilerin tek başlarına, insanca yaşamlarını sağlayabilecek ücretleri alamayacakları ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.
HAK-İŞ: YAPILAN YETERLİ BİR ARTIŞ DEĞİLDİR
HAK-İŞ İl Başkanı Ziya Uzun ise yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “2021 yılı için net 2 bin 825,90 TL olarak belirlenen asgari ücretteki artış, enflasyonun üzerine denk gelen, önemli ancak yeterli bir artış değildir. Gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermek için kullanılması gereken temel bir sosyal politika aracı olan asgari ücretteki artış önemli olmakla birlikte, pandemi nedeniyle yaşadığımız olağanüstü koşullar dikkate alındığında beklentileri ve asgari yaşam standardını karşılamaktan uzak kalmıştır. Açıklanan rakam, konfederasyonlar tarafından geçen yıl başlatılan ve bu yıl devam ettirilen sürecin toplumun refahını sağlamak ve çalışanların gelir düzeyini artırmak için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. İşçilerin beklentilerinin tam olarak karşılandığı bir asgari ücret hayırlı olacaktır.”