11 bin yıllık av tuzağında Taş Devri bilmecesi

11 bin yıl önce avcı-toplayıcılar tarafından inşa edildiği düşünülen ve Baltık Denizi’nin derinliklerinde keşfedilen dev taş duvar, tarih öncesi insanlarının mühendislik dehasını gözler önüne seriyor. Taş Devri’ne ait bu gizemli yapı, göç eden hayvanları tuzağa düşürmek için kullanılan bir sistemin parçası olabilir.

Avrupa Taş Devri’ne ait mega yapılar son derece nadirdir. Tarımın, şehirlerin ya da otoriter kralların ortaya çıkmasından çok önce, devasa taşları taşımak ve büyük iş gücünü organize etmek neredeyse imkânsızdı. O dönem, metal aletlerin, tekerleğin ya da yazının bile olmadığı bir çağdı. Ancak Kuzey Avrupa’da Baltık Denizi kıyısında yapılan bir arkeolojik keşif, tarihöncesi insanların mümkün olanın sınırlarını zorlamada son derece yaratıcı olduklarını gösteriyor.

Almanya’daki Mecklenburg Körfezi açıklarında araştırmacılar, sular altında kalmış yaklaşık 1 kilometre (0,6 mil) uzunluğunda bir duvarın kalıntılarını ortaya çıkardı. Bu yapı, her biri 1 metreden (3,2 feet) kısa olan 1.673 taştan oluşuyor.

“Blinkerwall” olarak adlandırılan bu yapının, Baltık Denizi’nin bu bölgeyi sular altında bırakmasından önce, yaklaşık 11.000 yıl önce inşa edildiği tahmin ediliyor. Arkeologlar, en olası açıklamanın, göç eden ren geyiklerini ve diğer çift toynaklı hayvanları yakalamak için bu duvarın avcı-toplayıcılar tarafından yapılmış olması olduğunu düşünüyor.

“Bu dönemde, kuzey Avrupa genelindeki toplam nüfusun muhtemelen 5.000 kişinin altındaydı. Temel besin kaynaklarından biri, mevsimsel olarak göç eden ren geyiği sürüleriydi,” diyor Almanya’daki Rostock Üniversitesi’nden arkeolog Marcel Bradtmöller, geçen yıl sit alanı keşfedildiğinde yaptığı bir açıklamada.

“Duvar muhtemelen ren geyiklerini, yakındaki göl kıyısı ile duvar arasında kalan bir dar alana ya da doğrudan göle yönlendirmek için kullanılıyordu. Böylece Taş Devri avcıları onları ellerindeki silahlarla daha kolay öldürebiliyordu,” diye ekledi.

En azından teori bu yönde. Blinkerwall’u araştırmak üzere kurulan, Leibniz Baltık Denizi Araştırma Enstitüsü Warnemünde (IOW) liderliğindeki SEASCAPE adlı disiplinler arası ortak bir araştırma projesi, yapının insanlar tarafından nasıl, ne zaman ve neden inşa edildiğini nihayet ortaya koymak amacıyla daha derinlemesine arkeolojik çalışmalara başlayacaklarını açıkladı.

“SEASCAPE ile sadece deniz yüzeyinin altındaki bölgelerde değil, aynı zamanda çok farklı bilim dallarının – jeofizik, arkeoloji ve paleo-çevresel araştırmalar – yakın iş birliği sayesinde bilimsel olarak da yeni bir zemine adım atıyoruz. Bu disiplinlerin tamamı, yapıların anlamlı şekilde yorumlanabilmesi için vazgeçilmezdir,” dedi projenin lideri ve deniz jeoloğu Jacob Geersen.

IFL Science‘da yer alan habere göre: Blinkerwall’a benzer arkeolojik yapılar dünyanın başka yerlerinde de bulunmuştur ve bunların çoğu av yapıları olarak tanımlanmıştır. Batı Asya’nın çöl bölgelerinde ve Kuzey Afrika’nın bazı bölümlerinde, vahşi ceylanları ve yaban keçilerini yönlendirmek ve yakalamak için kullanılan “çöl uçurtmaları” olarak bilinen yapılardan çok sayıda vardır. Hatta, Kuzey Amerika’daki Beş Büyük Göl’den biri olan Huron Gölü’nün dibinde, 9.000 yıllık bir tuzak yapısına dair örnek bile bulunmuştur.

Bu tür keşifler, tarih öncesi insanların dağınık ve ilkel olduğu yönündeki klişe düşünceleri sarsıyor. Az sayıda alet ve küçücük bir nüfusa rağmen, büyük planlama ve düşünce gerektiren karmaşık yapılar inşa edebildiler. Taş Devri’nde bile insan zihninin sınırlarını asla küçümsenmeyecek seviyedeydi.

diyekonustu.com

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.