İçindekiler
- 1 Santralde bilirkişi paniği: Bilirkişileri karaladı ve davaya siyaset karıştırdılar
- 2
- 3
- 4 ‘ÇEVRE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞANI TARAFSIZ OLAMAZ’
- 5 ‘ATAKUM BELEDİYESİ ÇALIŞANI TARAFSIZ OLAMAZ’
- 6 ‘BİLİRKİŞİLER DAVACIYLA İRTİBATLIDIR’
- 7 ‘YEDİĞİ İÇTİĞİ AYRI GİTMİYOR’ İFADESİ ŞAŞIRTTI
- 8 ‘KANUN GEREĞİNCE TMMOB ÜYESİ OLMAK ZORUNDALAR’
- 9
- 10 MEMİŞOĞLU: DAVAYA SİYASET KARIŞTIRILMIŞTIR
- 11 ‘HER YOLU DENEYECEKLERİNİ YİNE ORTAYA KOYMUŞLARDIR’
Santralde bilirkişi paniği: Bilirkişileri karaladı ve davaya siyaset karıştırdılar
diyekonustu.com Genel Yayın Yönetmeni ve Gazete Gerçek Haber Müdürü Tolga Birgücü’nün haberine göre: Türkiye’nin en verimli tarım arazilerine sahip olan ve ‘Büyük Ova’ kanunu kapsamında koruma altına alınan Çarşamba Ovası’nda Oltan ve Köleoğlu adlı enerji şirketinin kurduğu biyokütle enerji santraliyle ilgili olumsuzluklar bitmek bilmiyor. Mimarlar Odası Samsun Şubesi’nin, santral inşaat ruhsatının ‘depo ruhsatı’ olarak alındığı gerekçesiyle planların ve ruhsatın iptali için açtığı davada yeni bir gelişme yaşandı. Söz konusu dava ile ilgili 3. İdare Mahkemesi bilirkişi heyeti belirledi. Ancak Oltan ve Köleoğlu adlı enerji şirketi, bilirkişi heyetinin ‘taraflı’ olduğu gerekçesi ile mahkemeye itirazda bulundu. Resmi kurumlarda çalışan kişiler hakkında kesin hüküm vererek yapılan itirazda siyasi bağdan dahi söz edildi. Mahkeme, söz konusu itirazı değerlendirerek kabul etti.
MAHKEMEYE KANUNU HATIRLATTILAR
Mahkemeye HMK’nin 272. Maddesini hatırlatan Oltan ve Köleoğlu enerji şirketinin yaptığı itirazda şu ifadelere yer verildi: “İş bu dava da atanan bilirkişilerden “Fatma Sağlam, Tülin Bolatbaş, Zülfiye Mollahüseyinoglu, Meltem AK’ın is bu davada bilirkişilik yapmasına itiraz ediyoruz. Zira bu kişiler, aşağıda belirteceğimiz sebeplerden dolayı is bu davada tarafsız bir şekilde bilirkişilik yapamazlar.”
‘ÇEVRE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞANI TARAFSIZ OLAMAZ’
Oltan ve Köleoğlu adlı şirketin mahkemeye yaptığı itirazda ilk olarak şu ifadelere yer verildi: “Bilirkişilerden bir kısmı davaya konu hakkında görüş veren bir kurumda çalışmaktadır. Şehir plancısı Fatma Sağlam, şehir plancısı Zülfiye Molla Hüseyinoğlu, Mimar Meltem Ak; Samsun Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bünyesinde görev yapmaktadırlar. Bilindiği üzere mezkur davada Samsun Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü dosya esası hakkında görüş sunmuştur. Bir başka deyişle, davanın seyri Üzerinde etkili olarak dava sürecine dahillerdir. Hal böyleyken, beş kişilik heyetin üç üyesinin bizzat müdürlük çalışanlarından seçilmesi bu kişilerin tarafsızlığını ortadan kaldıracaktır. Dava seyrinde bu derece etkili olan bir kurumun çalışanlarının bilirkişi olarak atanmasının tarafsızlık ve objektifliğe halel getireceği izahtan varestedir” denildi. Diğer yandan Samsun Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, söz konusu santral için ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı vermişti.
‘ATAKUM BELEDİYESİ ÇALIŞANI TARAFSIZ OLAMAZ’
“BİLİRKİŞİ, DAVAYA OLUMSUZ TESİR ETMEYE ÇALIŞAN BİR BELEDİYENİN ÇALIŞANI OLARAK TARAFSIZLIĞINI KORUYAMAZ” diye devam eden itiraz gerekçesinin devamında ise “Diğer taraftan bilirkişilerden, harita mühendisi Tülin Bolat bas ise Samsun Atakum Belediyesi Emlak Servisi Şefi olarak çalışmaktadır. Sayın mahkemenin dikkatini çekmek istediğimiz husus sudur ki, Atakum Belediyesi, Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanı tarafından yönetilmektedir. İş bu davanın süreci içinde Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanlığı ve Atakum Belediye başkanı tarafından davaya konu santral ile alakalı aleyhe beyanatlar basına yansımıştır. Müvekkil şirket ve müvekkil şirket tarafından yapılan tesis aleyhine, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından onlarca basın açıklaması ve tesis önünde eylemler gerçekleştirilmiştir. Davaya taraf olan Atakum belediye çalışanın is bu dosyaya bilirkişi olarak atanması, belediye yönetiminin çalışanı üzerinde etkili olacağını ve aleyhe bir görüş ortaya koyacağını çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır” ifadelerine yer verildi.
‘BİLİRKİŞİLER DAVACIYLA İRTİBATLIDIR’
İtiraz şöyle devam etti: “BİLİRKİŞİLER BİR KISMI, DAVACI TARAF İLE İRTİBATLIDIR. Bilirkişi listesinde yer alan Mimar Meltem Ak ve Harita Mühendisi Tülin Bolatbaş’ın davacı Mimarlar Odası başkan/yönetimi ile ve SAMÇEP isimli örgüt yöneticileri ile şahsi diyalogu olduğu ekte sunduğumuz sosyal paylaşımlarından görülmektedir. Sayın mahkemece de bilindiği üzere bahse konu SAMÇEP isimli örgüt, aşağıdaki ismini belirttiğimiz örgütlerin bir araya gelmesinden müteşekkildir; TMMOB İKK – Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Samsun İl Koordinasyon Kurulu Sekreterliği. Türk Tabipler Birliği (TTB) – Samsun Tabip Odası. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Samsun Sb. Mimarlar Odası (MO) Samsun Sb. Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Samsun Sb. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Samsun Sb. Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Samsun Sb. İnşaat Mühendisleri Odası (IMO) Samsun Sb. Samsun Çağdaş Hekim Grubu (ÇHG). Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Samsun Şubeler Platformu Türkiye İşçi Sendikalar Konfederasyonu Samsun Sb. Birleşik Kamu İş. Samsun Eczacı Odası. Devrimci İsçi Sendikaları (DISK) Samsun Sb. Çağdaş Yasam Destekleme Derneği (ÇYDD) Samsun Sb. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Samsun Sb. Samsun Eğitim Derneği (SED) Terme Çevre Platformu (TERÇEP)”
‘YEDİĞİ İÇTİĞİ AYRI GİTMİYOR’ İFADESİ ŞAŞIRTTI
Ayrıca itirazda sarsıcı ifadelere de yer verildi. Mahkemeyle şu ifadeler de paylaşıldı: “Yine ekte sunduğumuz belgelerden anlaşılacağı üzere gerek Tülin Bolatbaş’ın sosyal medya hesabında, gerekse davacı Mimarlar Odası Başkanı’nın sosyal medya hesaplarından Meltem Ak ile birlikte katıldıkları faaliyetlere ilişkin fotoğraflar paylaşılmıştır. Görüldüğü üzere, davacı taraf ile bahsettiğimiz bilirkişilerin tabir-i caizse Yediği içtiği ayrı gitmiyorken iş bu davada tarafsız kalmaları nasıl mümkün olabilir. BİLİRKİŞİLERDEN ‘MELTEM AK’ DAVASI MİMARLAR ODASI’NA ÜYEDİR. Davacı Meltem Ak, iş bu davanın davacısı olan Samsun Mimarlar Odası’na üyedir. Odaya üye olan Meltem Ak’ın iş bu davada taraf olduğu aşikârdır. Davacısı Mimarlar Odası olan davada, odanın üyesi olan mimarın vereceği raporun tarafsız olması düşünülemez.”
‘KANUN GEREĞİNCE TMMOB ÜYESİ OLMAK ZORUNDALAR’
Söz konusu itiraza ilişkin diyekonustu.com Genel Yayın Yönetmeni ve Gazete Gerçek Haber Müdürü Tolga Birgücü’ne değerlendirmede bulunan davanın açıldığı dönemin Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı ve şimdiki TMMBOB Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu üyesi İshak Memişoğlu, 29898 sayılı Bilirkişilik Kanunu’nu hatırlatarak, “Mimarlar Odası, Anayasa’nın 135’nci maddesine göre kamu kurulu niteliğinde bir kuruluştur. Bilirkişilik Kanunu gereğince, kişiler TMMOB’a üye olmak zorundadır. Türkiye’deki bilirkişilerin büyük bölümü TMMOB üyesidir. Eğer eğitim almamış, bilirkişilik belgelendirilmeleri yapılmamış, sicilleri kayıt altına alınmamışsa kişiler zaten bilirkişi olamazlar. Devlet memuru olmayanların dışındakilerin TMMOB’ye kayıtlı olmak zorundalar. TMMOB bu kişileri, adalet sistemiyle paylaşmaktadır” diye konuştu.
MEMİŞOĞLU: DAVAYA SİYASET KARIŞTIRILMIŞTIR
İshak Memişoğlu, “Enerji şirketinin tabii ki itiraz hakkı var ancak bu tür gerekçelerle üyelerin bilirkişiliklerini yok saymak, düşündürücüdür. Daha önce ‘ÇED Gerekli Değildir’ raporu veren (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) bir kurumda çalışan teknik kişinin bilirkişi heyetine alınmasına itiraz edilmiştir. Yine itiraz gerekçelerinden biri de Atakum Belediyesi’nde çalışan bir teknik kişiye yer verilmiştir. Atakum Belediyesi’nin yönetiminin CHP’li olduğu hatırlatılmış davaya siyaset karıştırılmıştır. Bu isimlerin ‘tarafsız’ olamayacakları yönünde kesin hüküm verilerek mahkemeye sunulmuştur. İnsanlar hakkında kesin hüküm verilmesi son derece yanlış ve üzücüdür” şeklinde konuştu.
‘HER YOLU DENEYECEKLERİNİ YİNE ORTAYA KOYMUŞLARDIR’
“Mimar Odası olarak söz konusu davayı halk adına açmış bulunuyoruz” diyen İshak Memişoğlu, şöyle devam etti: “Mimarlar Odası, kamu adına çalışan anayasal bir kuruluştur. Burada Mimarlar Odası’na bağlı olan insanları taraf göstermek son derece yanlıştır. Bizim tarafımız halktır, tarafımız kamudur. Bu dava halk ve kamu adına açılmıştır. Şahsi bir dava değildir. Biz yasaların tarafındayız. Kısacası, peşin hüküm verilerek insanların karalanması, kamu kurumu olan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve onun çalışanlarının güvenilmez olarak nitelendirilerek lanse edilmesi son derece üzüntü vericidir. Mahkemeye bu şekilde bir gerekçe sunulması son derece manidardır. Ancak daha önceki izlenimlerimizden de çıkışla, söz konusu şirketin böyle davranmasını normal karşılamaktayız. Söz konusu şirket, davayı kazanmak için her yolu deneyeceklerini bir kez daha ortaya koymuştur” şeklinde konuştu.