İşte okyanusun en büyük sırrı: Megalodon

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Megalodon’un uzunluğu 15-20 metre arasındadır. Bu büyük köpekbalığı, büyük okyanusta ve Atlas Okyanusu’nda yaşamıştır. Etobur olduğu bilinen bu dev bu köpekbalığı, okyanusun derinliklerinden yüzeye çıkan büyük balinaları avlayarak hayatta kalmıştır. Günümüzde hala Megalodon’un derin sularda yaşadığını düşünen araştırmacılar mevcuttur.

İşte Megalodon hakkında 10 bilgi:

1. ŞİMDİYE KADAR YAŞAMIŞ EN BÜYÜK ETCİL

Ulaşabildiği 21-22 metrelik boyu ve 60 tonu geçen ağırlığı ile Megalodon dünya tarihinin bilinen en büyük etçilidir. Günümüzde sperm balinaları daha büyük boyutlara ulaşmaktadır fakat muhtemelen Megalodon çok daha ağırdır. Bugün okyanuslarda görebileceğimiz en büyük beyaz köpekbalıkları 7 metre boyuna sahip olup, 3,5 ton ağırlığındadır. Bu da Megalodon’u onlardan 3 kat daha büyük ve 20 kat daha ağır yapmaktadır.

2. DİŞLERİNİN BOYUTLARI 20 SANTİMETEYİ BULABİLİR

Bulunan birçok yetişkin Megalodon dişi ortalama 13-14 santimetre uzunluğa sahip oluyor. Fakat bu bilgi, 20 santimetreye yakın dişlerin bulunduğu gerçeğini de değiştirmiyor. Doğrulanabilirler arasında en büyük dişler Peru’nun Ocucaje bölgesinde bulunmuş olup boyutu 19 santimetrenin biraz üzerindedir. Büyük beyaz köpekbalığının dişleri ortalama 7 santimetre olarak bilinir.

3. BÜYÜK BEYAZ KÖPEK BALIĞI İLE ÇOK YAKIN DEĞİLLER

Popüler görüşe rağmen okyanusun dönemsel kralları akraba değiller. 1843 yılında bulunan bir diş üzerinden Megalodon ilk kez tanımlandığında büyük beyaz köpekbalığının bir akrabası olarak tanımlanmıştı. İkisinin de büyük sıralı dişleri vardı ve kendi dönemlerinde besin zincirinin en tepesinde yer almışlardı. Yani akraba olmalılar, değil mi? Fakat gelişen teknoloji ve yöntemler ile bugün fosil kayıtlarındaki boşlukları doldurabiliyor ve ikisinin o kadar da yakın akraba olmadığını görebiliyoruz.

4. MEGALODON KAHVALTISINI BALİNA İLE YAPABİLİRDİ

Dev bir vücutla yaşayan Megalodon’un çok fazla yemek yemesi gerekiyordu ve tahminlere göre günde 1 tondan fazla et tüketirdi. Fosil kanıtlara bakılırsa Megalodon başta balinalar, denizinekleri ve denizaslanları olmak üzere büyük memelileri avlıyordu.

5. MEGALODON’UN DİŞLERİ BİR ÇOK YERDE BULUNABİLİR

Birçok kişiyi şaşırtabilir fakat Megalodon dişleri dünyanın birçok yerinde çok sayıda bulunabilmektedir. Diğer birçok köpekbalığında olduğu gibi Megalodonlar dişlerini büyüdükçe düşürüp yenileriyle değiştirirler. Dişleri çok sert olduğu içinde kolayca fosilleşebilirler. Bu kadar kolay bulunabilmelerine rağmen büyük istisnalar oldukça özeldir ve 19-20 santimetrelik bir diş 50 bin doların üzerinde alıcı bulabilir.

6. MEGALODON’U DÜNYA ÇAPINDA GÖRMEK MÜMKÜNDÜ

Megalodonların fosilleşmiş dişleri dünyanın neredeyse her yerinde bulunabiliyor olması bu canavarın yaşam alanları hakkında ipuçları veriyor. Kuzey ve Güney Amerika, Avrupa, Afrika hatta Porto Riko’dan Japonya’ya kadar suyun sıcak ve yiyeceğin olduğu her yerde yaşadılar.

7. 2.6 MİLYON YIL ÖNCE NESLİ TÜKENMİŞ OLABİLİR

2.6 Milyon yıl önce dünyanın yaşadığı ani iklim değişikliğinin Megalodonların hayatını zorlaştırdığı düşünülmektedir. Bu dönemde okyanuslardaki su seviyesi azalmış ve Megalodon’un beslenmek için ihtiyaç duyduğu büyük deniz memelilerini ortalıkta bulmak zorlaşmıştır. Ortada yemek yokken 60 tonluk bir bedeni beslemenin ne kadar zor olabileceğini düşünün… Yine de Megalodon’un yaşam tarzını değiştirerek hayatta kaldığı ve artık okyanusun derinlerinde yaşadığına inanan araştırmacılar çalışmalarını devam ettirmektedirler.

8. MEGALODON’UN ISIRIK GÜCÜ 18 TONA ULAŞABİLİYORDU

Megalodon’un hayvanlar arasındaki en güçlü ısırığa sahip olduğu düşünülüyor ve bu yarış yakın bir yarış değil. Simülasyonlar ile yapılan araştırmalarda Megalodon’un ısırığının 11 ton ile 18 ton arasında bir güç uyguladığı sonucu ortaya çıkıyor. Bu, büyük beyaz ve modern timsahların uyguladığı gücün 6 ila 10 katı demek. Dinozor dünyasının süperstarı T-Rex’in bile ısırığı ortalama 12 bin 800 kilogramdı.

9. MEGALODONLARIN DOĞUM YAPMA ALANLARI KEŞFEDİLDİ

Megalodonlar yavrularını doğururken sığ suları tercih ederlerdi. Bazı araştırmacılar bu tanıma uyan ve etrafında 2-3 santimetrelik çok sayıda diş bulunan birçok alan keşfettiler. Bu da Megalodonların doğum yapma alanlarını sık sık kullandıklarını kanıtlar nitelikte.

10. MEGALODONLARIN 5 SIRADAN OLUŞAN 276 DİŞİ VARDI

Modern köpekbalıklarında olduğu gibi Megalodon dişleri de sürekli döngü içindedir ve eskiyen, kırılan dişler dökülerek yenilerine yer açar. Bu döngü 5 satırlık bir diş dizesinden oluşmaktadır ve sanki elektronik bir aksammış gibi arkaya doğru dönerler. Megalodonların hayatları boyunca binlerce dişe sahip olup döktüğü düşünülmektedir.

BONUS: HALEN HAYATTA OLABİLİR

 2013 yılında Güney Afrika açıklarında bir balıkçı gemisi saldırıya uğradı ve gemideki herkes hayatını kaybetti. Bu bir köpekbalığı saldırısı mıydı, yoksa çok daha tehlikeli bir yırtıcı okyanusun derinliklerinde saklanıyor olabilir mi? Bu sorunun cevabını arayan uzmanlar, tüyler ürperten bir ihtimalle karşı karşıyalar: Milyonlarca yıl önce yeryüzünden silinmiş olduğu düşünülen, tarih öncesi dev köpekbalığı Megalodon, günümüzde hala yaşıyor olabilir mi?

Bir başka teoriye göre ise megalodonların neslinin tükenmesinin bir başka nedeni var. Dev Megalodon’u aslında daha büyük bir canlı yok etti.

İşte bilim insanlarının katilin teorisi….

 

Dünyanın okyanusları, yirmi milyon yıldır ‘megalodon’ isimli ve canavar gibi bir köpek balığına ev sahipliği yapmıştı. Daha sonra bu 18 metre uzunluğundaki süper yırtıcı, hiçbir açıklaması olmadan kayboldu.

Popular Science’in haberine göre tarihin bu ilginç kısmı; bir sürü kitaba, belgesele ve filme ilham verdi. Bu eserlerin bazıları, kana susamış bu canavarın bugün hâlâ yaşadığını, gizemli derinliklerde bir yerde gizlendiğini hayal etmeyi tercih etti.

Şimdiyse fosil kayıtlarına yeni bir bakış atan araştırmacılar, bu mega deniz canlısının kökünü kurutan hayvanın, günümüzdeki büyük beyaz köpekbalığından (Carcharodon carcharias) başkası olmayabileceğini öne sürüyorlar.

Zamanlama her şey demek. Geçmişte yapılan araştırmalarda megalodonun (Otodus megalodon), denizlerde meydana gelen bir yok oluş dalgasıyla beraber 2.6 milyon yıl önce kayıplara karıştığı öne sürülmüş, bunun sebebinin ise muhtemelen o zamanlarda ağır iklim ve biyolojik çeşitlilik değişimlerini tetiklemiş bir süpernova patlaması olabileceği belirtilmişti.

Ancak araştırmacılar, Kuzey Amerika’nın batı kıyısında toplanan bütün megalodon fosillerini inceleyerek, bu örneklerin bazılarının yanlış tanımlandığını ve yanlış şekilde tarihlendiğini fark etmişler.

Geniş düzeltmeler yaptıktan sonra ise, bahsi geçen köpek balığının, daha önce düşünülenden en az bir milyon yıl önce ortadan kaybolmuş olması gerektiğini hesaplamışlar.

South Carolina’da bulunan Charleston Üniversitesi’nde omurgalı taşılbilimcisi olan baş yazar Robert Boessenecker, şöyle açıklıyor: “O. megalodon‘un yok oluşunun, daha önce denizde yaşanan bu kitlesel yok oluşla ilgili olduğunu düşünülüyordu; fakat gerçekte, artık bu ikisinin doğrudan doğruya bağlantılı olmadığını biliyoruz.”

Büyük beyazlar, Dünya’da ilk olarak yaklaşık altı milyon yıl önce görülmüş ve başlangıçta Pasifik Okyanusu ile sınırlıymışlar. Fakat sadece iki milyon yıl sonraya gidildiğinde, bu yırtıcılar kendilerini bütün dünyaya başarılı bir şekilde yaymışlar.

Araştırmacılar, büyük beyazların okyanustan okyanusa atıldıkça, megalodon’un bölgesini ihlal etmiş ve besin konusunda genç olanlara galip gelmiş olabileceklerini düşünüyorlar.

Rekabet ciddi anlamda kızıştığında, hayatta kalmak için verilen mücadele, toplamı sıfır olan bir oyuna dönüşmüş ve mevcut olan avlar sayıca azaldıkça, büyük beyazlar üste çıkmış olabilir.

(3.6-4 milyon yıl önce gerçekleşen) bu kısa örtüşmenin, büyük beyazların dünya çapına yayılması ve O. megalodon ile kendi alanında rekabette üstünlük sağlayıp, onu yok oluşa sürüklemesi için yeterli bir zaman olduğunu öne sürüyoruz. Yani yok oluşa; dış uzaydan gelen radyasyondan ziyade bu olaylar sebep olmuş olabilir

Bu, ilgi çekici bir hipotez fakat megalodonun yok oluşu üzerine yapılan tartışmalar burada bitecek gibi görünmüyor. Bir antik köpekbalıkları uzmanı, National Geographic‘e konuşarak, sadece bir türün böyle bir azalmaya sebep olabileceğine ikna olmadığını söylüyor.

Kendisi bunun yerine, yazarların; yine genç megalodon ile benzer bir alanı paylaşmış olan çağdaş kaplan köpek balığı gibi diğer suçluları gözden kaçırmış olabileceklerini öne sürüyor.

İşte okyanusun en büyük sırrı: Megalodon

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi takip edin.