Balık sezonu sönük başladı: Hamsi bile lüks oldu!

Tezgâhların en hareketli dönemi olması gereken balık sezonu, bu yıl sönük başladı. 1 Eylül’de ağlar açıldı ama deniz cömert davranmadı. Palamut tezgâhlarda görünmezken çupra ve levrek geçen yılın iki katına çıkarak 450 liraya ulaştı. Esnafın keyfi kaçık, vatandaş ise geçim derdi nedeniyle kilosu 100 liradan satılan hamsiye bile temkinli yaklaşıyor.
Hamsi bile luks oldu

Bu yıl balık sezonu, sıcak havalar ve yağış azlığı nedeniyle beklenen bereketi vermedi. Tezgahlarda çoğunlukla çinekop, mezgit, kolyoz ve hamsi görülürken palamut ise mevsimi olmasına rağmen henüz ağa takılmadı.

Çurpa ve levreğin kilogram fiyatı ise geçen seneye kıyasla ikiye katlandı. Bu yıl, balık kilogram fiyatları; çurpa 350, levrek 450, Norveç somonu 380, Karadeniz somonu 180; mezgit, uskumru ve hamsi 100 lira civarında sezonu açtı.

Geçim koşulları gitgide ağırlaşan vatandaş ise tezgahlara sadece bakmakla yetiniyor. Balık alabilenler daha ucuz olması nedeniyle kilosu 100 liradan satılan mezgit, uskumru ve hamsiye yöneldi.

Esnaf, hem balıkların azlığı hem de satışın olmaması nedeniyle şimdiden sezondan umudu kesti.

Ankara’daki tarihi Ulus Hali içindeki balıkçılar NEFES’e, “40 senedir balık satışı yapıyoruz ancak hiç böyle bir şey görmedik. Müşteri bize bakıyor, biz müşteriye” dedi.

“BU YIL BALIKTAN UMUTLU DEĞİLİZ”

Hamsi bile luks oldu 2

Zekeriya Hakbilen, balık fiyatlarının enflasyon dikkate alındığında kırmızı ete göre uygun olduğunu ancak yine de satış yapamadıklarını söyledi.

Hakbilen, “Bu yıl balıktan umutlu değiliz, işler ağır gidiyor. Balık gelirse esnaf iş yapar ancak böyle giderse sıkıntıya düşeceğiz. Satışlar şimdilik yok. Fiyatlar uygun aslında, balık fiyatları enflasyona göre ucuz ancak bazı balıklar pahalandı. Çupra geçen sene 200 liraydı, bu yıl 400 liraya çıktı. Hayat pahalılığı her şeyi etkiliyor, vatandaş yetişemiyor. Pahalılık balıkla, meyveyle bitmiyor ki tuzu, biberi her şey pahalı” ifadelerini kullandı.

“İNSANLARIN BALIK ALACAK PARASI MI VAR?”

Hamsi bile luks oldu 3

Nefes Gazetesi‘nde yer alan habere göre: Rıza Ercan, tezgaha müşterinin uğramamasından şikayet ederek, “100 liraya hamsi satıyoruz, kağıt parası. Ancak, alan yok” dedi. Ercan, “İnsanların balık alacak paraları mı var? Palamutun tam mevsimi ancak yok. Denizde de kıtlık var. Balık başta gelmedi mi sonunda hiç gelmez. Balık az olacağı için fiyatlar yükselecek. Yarın bir gün hepsi 300-400 lira olacak. Geçen sene balık doluydu. Bir palamut 50 liraydı. Müşteri alamadığı zaman bakıp gidiyor. Biz onlara bakıyoruz, onlar bize” diye konuştu.

“BEŞ YIL ÖNCE 25 LİRA OLAN LEVREK BUGÜN 450 LİRA”

Mehmet Özgü, denizlerin kirletilmesi nedeniyle balık çeşitliliğinin ve sayısının azaldığını belirterek, “Çöpleri denize atıyoruz, balık yuva yapmıyor. Eskiden küçük kayıklarla denize çıkılırdı şimdi büyük radarlarla çıkılıyor. Denizde balığın yuvasını falan her şeyi alıp götürüyor. Büyük firmalar, rant peşinde olanlar pisliklerini denize döküyor” dedi. Özgü, “Eskiden kalkan, lüfer vardı. Onlar bitti, gelmiyor. Kalkan 150 liraydı şimdi 600 lira. Levrek, beş yıl önce 25 liraydı şimdi 450 lira. Devlet fiyatları kontrol etse böyle mi olur? Dar gelirli ancak hamsi, istavrit, mezgit yiyebiliyor. Balığa 450 lira veremez ki insanlar. Ben de yiyemiyorum, benim yevmiyem 2 bin lira” ifadelerini kullandı.

“VATANDAŞ İKİ PATATESLE KARIN DOYURUYOR”

Veli Yemez, “Ortam çok kötü, para yok. Her şey çok pahalı, sadece balık değil. Vatandaş çok zor durumda. Her şey yükseldi gitti, bir şey alınmıyor. Balık üçüncü planda kaldı. Adam, ‘hanım evde ne varsa onu yiyelim’ diyor. ‘İki patates kaynatır, iki yumurta kırarız kanımızı doyururuz’ diyor. Eskiden böyle değildi. Peynir olsa iki bardak çayla karnını doyuruyor” dedi.

diyekonustu.com