Yeni bir çalışmanın yazarları, mumyalanmış bedenin göğüs yapısını başka antik insanlarla karşılaştırarak, Homo sapiens gövdesinin Neandertaller (Homo neanderthalensis) ve Homo erectus gibi soyu tükenmiş akrabalarından temelden farklı olduğuna dair uzun süredir kabul gören bir varsayımı sorguluyor.

Günümüzde yaşayan insanların göğüs kafesleri, bu soyu tükenmiş türlere kıyasla daha narin ve ince. Bu nedenle bazı bilim insanları, bu inceliğin sadece bize özgü “türemiş” (derived) bir özellik olduğunu ve atalarımızda bulunmadığını düşünüyordu. Bu varsayımı test etmek için araştırmacılar, dört tarih öncesi Homo sapiens bireyinin göğüs kafesini yeniden inşa etti:
- Mısır’dan Nazlet Khater 2,
- İsrail’den Ohalo II H2,
- Moravya’dan Dolní Věstonice 13,
- ve ünlü Alp mumyası Ötzi.
Ortaya çıkan 3D modeller, 59 daha yakın tarihe ait insanın yanı sıra iki Neandertal ve bir Homo erectus örneğiyle karşılaştırıldı.

Araştırmadaki en çarpıcı bulgular Dolní Věstonice 13 adlı fosile ait. Araştırmacılar bu kişinin göğüs kafesinin “neredeyse Neandertallerinki kadar büyük ama orantısal olarak daha geniş ve Homo erectus’a daha yakın” olduğunu belirtiyor. Bu şaşırtıcı büyüklükteki göğüs kafesi, 30.000 yıl önce Buzul Çağı’nın en sert döneminde yaşamış bu bireyin vücut ısısını korumasına yardımcı olmuş olabilir.

Bu bulgu, Homo sapiens’in göğüs yapısının mutlaka daha dar ve zarif olması gerektiği fikrine doğrudan bir meydan okuma niteliğinde. Dolní Věstonice 13, modern insanlara özgü “küresel şekilli” göğüs kafesine sahip olsa da, bazı erken Homo sapiens bireylerinin, soğuğa adapte olmuş Neandertallerinkine benzer şekilde iri göğüs kafeslerine sahip olabileceğini gösteriyor.
Ötzi’ye gelince, araştırmacılar onun durumunu “belirsiz” olarak tanımlıyor. Göğüs kafesi, Nazlet Khater 2 ve Ohalo II H2’den daha büyük olmasına rağmen şekil açısından onlarla benzerlik gösteriyor.
IFLScience‘da yer alan habere göre: Bu karışık göğüs yapısı, Ötzi gibi yılın bir bölümünü ılıman Avrupa ovalarında, bir bölümünü ise Alpler’in soğuk yükseklerinde geçiren biri için avantajlı olmuş olabilir.

Her ne kadar Dolní Věstonice 13 gibi Neandertal benzeri bir göğüs kafesi taşımıyor olsa da, Ötzi’nin fıçı biçimindeki göğsü, onun soğuk iklim koşullarına özel olarak adapte olduğunu düşündürüyor. Bu özellik, sonunda öldürüldüğü glasyal dağ zirvelerinde yaşamını sürdürürken onun için oldukça yararlı olmuş olabilir.
Araştırmacılar sonuç olarak şöyle diyor:
“Ötzi’nin göğüs kafesi karışık özellikler sergiliyor ve bu durum, mevsimsel Alp yaylacılığı (transhümans) yapan biri için faydalı olmuş olabilir.”
Çalışma, Communications Biology adlı bilimsel dergide yayımlandı.
diyekonustu.com

