Fatih Erbakan, partisinin 16 Kasım’da yapacağı 3. Olağan Büyük Kongresi öncesinde gazetecilerle buluştu.
Erbakan, “Çelikleşme ve iktidar yürüyüşü” sloganıyla gerçekleştirilecek kongrede, partisinin yönetiminde kapsamlı değişikliğe gidileceğini duyurdu.
YRP lideri, parti faaliyetlerinin toplum kesimlerine ulaştırılmasında kadınların büyük rol oynadığını belirterek, parti yönetiminde kadın sayısını artıracaklarını açıkladı.
‘Demirtaş tahliye edilmeli’
Eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararının gereğinin yerine getirilmesini isteyen Erbakan şöyle konuştu:
“Devlet olarak bir sözleşme imzalanmışsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına uyulacağı beyan edilmişse hukuken böyledir, gereklilik varsa bunu kararlara uygulaması ve bu tahliyenin gerçekleştirilmesi uygun olacaktır.”
Demirtaş’ın tutuksuz yargılanması yönündeki AİHM kararına Türkiye’nin itirazının reddedilmesi üzerine karar kesinleşmiş ve serbest bırakılmasında dair beklentiler dile getirilmişti.
Erdoğan, kararla ilgili olarak “Yargı ne derse ona uyarız” demişti.
Fatih Erbakan, yeni çözüm süreci kapsamında kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”ndan bir heyetin İmralı’ya giderek PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşmesine ise karşı çıktı.
“İmralı Meclis’e gelemiyorsa, Meclis’i İmralı’ya gönderelim” yaklaşımını doğru bulmadıklarını hatırlatan Erbakan şunları söyledi:
“Eğer çok gidilmek isteniyorsa, bu konuda çok istekli olan sayın Devlet Bahçeli’nin İmralı’ya gidip görüşme yapması gerektiğini daha önce ifade etmiştik. Meclis’teki komisyonun Meclis’i temsilen oraya gitmesini doğru bulmuyoruz.”
Milli Görüş ittifakı yolda mı?
Fatih Erbakan, bir süredir muhafazakar veya Milli Görüş geleneğinden gelen muhalefet partilerinden DEVA Partisi, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi Genel Başkanları ile görüşmeler yürütüyor.
Toplantıda Erbakan’a bu görüşmelerin bir “seçim ittifakı” ya da partilerin “birleşmesi” yolunu açıp açmayacağı da soruldu.
Erbakan, 2028 seçimlerinde partisinin cumhurbaşkanı adayı çıkaracağını ve bu adayın kendisi olduğunu daha önce de kamuoyuna açıkladıklarını anımsattı.
YRP lideri, bu partilerle, milletvekilliği seçimi için bir ittifak yapılabileceğini, Saadet Partisi ile birleşmenin ise şu anda gündemde olmadığını ifade etti.
Partisinin, mecliste grup olarak temsilini sağlamak için “Yeni Yol Partisi” grubuna katılıp katılmayacağına ilişkin soru üzerine de Erbakan, bu yönde öneriler geldiğini, ancak bu konuda resmi bir görüşme veya karar olmadığını vurguladı.
Fatih Erbakan, Cumhuriyet Halk Partisi ile olası bir seçim ittifakına ise kapıları kapattı.
2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan lehine cumhurbaşkanı adaylığından çekildiğini anımsatan Erbakan, partisinin kendi adaylığı üzerinde karar kıldığını yineledi.
Erbakan, CHP ile diyalogları olmasına karşın bir seçim ittifakı veya ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayının desteklenmesi gibi bir durumun söz konusu olmayacağını ifade etti.
‘Belediye başkanları baskıyla istifa ettiriliyor’
Yeniden Refah Partisi 2024 yerel seçimlerinde yüzde 7 oy alarak yarışı üçüncü parti olarak tamamlamış ve birçok belediyeyi de AKP’den almıştı.
Gazetecilerin, Şanlıurfa dahil, belediye başkanlarının AKP’ye geçişine ilişkin sorusu üzerine de Erbakan, AKP’nin sadece Yeniden Refah’tan değil, ideolojik olarak daha uzakta olan CHP’den de önemli yerlerin belediye başkanlarını transfer ettiğini söyledi.
Belediye başkanlarını “transfer operasyonlarını” bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın takip ettiğini savunan Erbakan, “Ciddi bir siyasi şantajla maalesef bu belediye başkanları karşı karşıya kalıyorlar. Benzer bir durum anayasa değişikliği açısından milletvekillerine de yapılıyor” dedi.
Erbakan, kamuoyu anketlerinde oy oranlarının yüzde 5-5,5 arasında gösterildiğini, son iki seçimde, anketlerde gösterilenin iki katı oy aldıkları, bir sonraki seçimde en az yüzde 10-12 oy alacakları iddiasında da bulundu.
CHP’li belediyeler ve gazetecilere yönelik soruşturmalara ilişkin bir soru üzerine de muhalefete ayrı hukuk anlayışının kabul edilemez olduğunu söyledi.
Erbakan, aynı kişiden ihale alan AKP’li belediyelere hiçbir soruşturma açılmazken sadece muhalefet belediyelerini yolsuzlukla suçlamanın “hayatın olağan akışına aykırı” olduğunu belirterek, hukukta çifte standart olmaması gerektiğini savundu.
diyekonustu.com
