Başkanlığının ilk döneminden altı yıl sonra ilk kez New York’ta Birleşmiş Milletler (BM)’in 80’inci kuruluş yılına denk gelen genel kurul toplantısına katılan ABD Başkanı Donald Trump’ın kendini ve ABD’yi öven, bazılarınca diplomasiden hayli uzak bulunan konuşması ve özellikle BM ve Avrupa hakkında sarf ettiği küçümseyici sözler gündem oldu.
Her ülke liderine 15 dakika ayrılmasına karşın bir saate yakın konuşan Trump özellikle göçmenler, yeşil enerji ve politik doğruculuğu hedef aldı.
Konuşmanın ilk 10 dakikasında BM’de dünya liderlerinin karşısında değil de sanki başkanlık seçimi kampanyasında kırsal bir kasabada kendi MAGA destekçilerine konuşan ve adeta şov yapan bir Trump vardı.
Ekonomi
Kendisi başkan seçildikten sonra Amerika’nın “Altın Çağı” yaşamaya başladığından bahseden Trump kendi döneminde ülkeye güçlü bir ekonomi, kuş uçurtulmayan sınırlar, güçlü bir ordu ve sarsılmaz bir inanç kazandırdığını iddia etti.
Enflasyon, vergiler, benzin fiyatları ve kredi faizlerinin düştüğünü, yükselen tek şeyin ise borsa, büyüme hızı, üretim ve işçi maaşları olduğunu söyledi.
Yılda 1 trilyon dolardan az yabancı yatırım getirebildiğini söylediği kendinden önceki Joe Biden dönemini eleştirip henüz sekiz ayını dolduran kendi döneminde bu rakamın 17 trilyon dolara çıktığını anlattı.
Göçmenler: “Ülkeleriniz cehenneme doğru yol alıyor”
T24’te yer alan habere göre: Konuşmasında sık sık sınırları kapatıp göçmenleri sınır dışı etmeye dayanan kendi politikalarını öven Trump, Avrupalı liderlere de akıl sağlığı bozuk, uyuşturucu bağımlısı, suçlu olarak tanımladığı yasa dışı göçmenleri göndermelerini öğütledi.
“Açık sınırlar adı altındaki başarısız deneyi bitirmenizin zamanı geldi. Şimdi bitirmelisiniz…Ülkeleriniz cehenneme doğru yol alıyor” dedi.
Küresel göç ajandası gütmekle ve “sözde ilticacılar” diye nitelendirdiği grupları göç etmeye teşvik edercesine 2024 yılında 624 bin kişiye göç yolunda 372 milyon dolarlık yiyecek, barınma ve para kartı dağıtan programları nedeniyle suçladığı BM’nin bu yolla Batılı ülkelere ve onların değerlerine saldırıyı finanse ettiğini iddia etti, “BM bu işgali durdurmalı” şeklinde konuştu.
Avrupalı liderleri göçmenler konusunda “politik doğruculuk” uğruna sınırlarını koruyamamakla ve ülkelerini mahvetmekle suçlayıp “Güzelim İsviçre’de bile cezaevindekilerin yüzde 72’sinin yasa dışı göçmenlerden oluştuğunu” iddia etti.
“Daha önce hiç görmediğiniz, sizinle ortak gelenek, din ve diğer şeylere sahip olmayan kişileri durdurmazsanız ülkeniz batar” diyerek Avrupalıları uyaran Trump, onları “Amerika Amerikalılarındır” şeklindeki kendi göçmen politikalarını takip etmeye davet etti.
Trump’ın konuşmasında tek teşekkür ettiği ülkenin, Trump yönetiminin suç örgütü üyesi olmakla suçladığı, 200 civarında Venezuelalı göçmeni ABD’den para karşılığında kabul eden ve insan haklarına aykırı biçimde hapishanelerde tutan El Salvador olması dikkat çekiciydi.
Bir süredir eleştirdiği ve batılı bir şehrin ilk Müslüman belediye başkanı olan Sadıq Khan’ı da hedefine alan Trump, Khan’ın Londra’da şeriat kanunu uygulamaya hazırlandığını öne sürdü. Ancak Khan’dan yalanlama cevabı gelmekte gecikmedi.
Yeşil enerji ve iklim değişikliği: “Kendilerine karşı bir savaşı fonluyorlar”
İklim değişikliğini “uydurma” olarak tanımlayan Trump’ın eleştirilerinden, göçmenlerle beraber çifte kuyruklu canavarın ikinci kuyruğu olarak gördüğü yenilenebilir enerji de nasibini aldı.
Görevinin ilk döneminde ABD’yi Paris İklim Anlaşması’ndan çıkaran Trump, iklim değişikliği argümanını “dünyanın en büyük dolandırıcılık işi” olarak niteledi.
“Birleşmiş Milletler ve diğerleri tarafından çoğunlukla da kötü niyetlerle yapılan bu tür tahminlerin hiç biri tutmadı” diyen Trump, “Ben ise tahmin etmekte ustayım. Ben her zaman haklıyım” şeklinde konuştu.
Rüzgâr ve diğer yenilenebilir enerjilerle dalga geçip karbon ayak izinin “şaka gibi” olduğunu ima etti.
Yüksek maliyetli sözde yenilenebilir enerjinin özgür dünyayı ve gezegeni yok ettiğini savunarak kömür gibi fosil yakıtları övüp “Tekrar muhteşem olmak istiyorsanız güçlü sınırlar ve geleneksel enerji kaynaklarına ihtiyacınız vardır” dedi.
Rusya’dan enerji ithalatı yapan Çin ve Hindistan dışında Avrupalı liderler bu kısımda da Trump tarafından eleştiri yağmuruna tutuldular.
“NATO ülkelerinin Rusya’dan enerji ve enerji ürünleri aldığını iki hafta önce öğrendim ve hiç mutlu olmadım” diyen Trump, Avrupa’nın Rusya’ya karşı Ukrayna’yı maddi olarak desteklediğini ama sonra da Rus enerjisine para verdiğini hatırlatıp “Bir düşünün: Kendilerine karşı bir savaşı fonluyorlar. Duyulmuş şey mi?” dedi.
“Yedi savaşı ben bitirdim”
Trump’ın konuşmasının doğrulanmaya en muhtaç kısmı, sekiz aylık kendi yönetimi altında Kamboçya-Tayland ve Azerbaycan-Ermenistan başta olmak üzere yedi savaşı bitirdiğini iddia ettiği kısımdı.
“Bazıları bunun için Nobel Barış Ödülü almam gerektiğini söylüyor… BM ise bir telefon açıp teşekkür bile etmedi… Milyonlarca kişinin hayatını kurtarmakla meşguldüm” diyen Trump’ın mütevazilikten uzak sözleri salonda tepkisel bir sessizlikle karşılandı. Trump, “BM’nin sert dildeki açıklamaları boş sözler ve boş sözler savaşı çözmez. Savaşın tek çözümü harekette bulunmaktır” dedi.
diyekonustu.com
