30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 103. yılında, Büyük Taarruz’un kazanılmasında cephede ve cephe gerisinde fedakârca görev alan Türk kadınlarının mücadelesi bir kez daha hatırlanıyor.
Kadınlar, yalnızca cephe gerisinde değil, zaman zaman cephede de savaşarak zafere giden yolda büyük sorumluluk üstlendi.
Cepheye cephane taşıyan eller

Büyük Taarruz günlerinde Türk kadınları, omuzlarında mermi, sırtlarında yiyecek ve cephane taşıyarak ordunun en büyük destekçisi oldu. Köylü kadınlar, kağnılarla cephane taşırken, bazıları çocuklarını sırtına alıp, mermileri kucaklarında taşıyarak cepheye ulaştırdı. Soğuk, açlık ve yoklukla mücadele eden bu kadınlar, Türk ordusunun ayakta kalmasında kritik rol oynadı.
Hem cephede hem geride mücadele

Kadınlar sadece erzak ve cephane taşımadı; yaralı askerlerin tedavisinde, haberleşme görevlerinde ve hatta cephede silaha sarılarak da mücadele etti. Kara Fatma, Şerife Bacı gibi isimler, bu dönemin unutulmaz kahramanları arasında yer aldı. Onların cesareti, Anadolu kadınlarının vatan mücadelesindeki kararlılığını simgeledi.
Tayyare Rahmiye: Müfreze Komutanı

Milli mücadelenin kadın kahramanlarından Tayyare Rahmiye, Güney Cephesi’nde 9’uncu tümende gönüllü olarak bir müfrezenin komutanlığını üstlendi. Osmaniye’de Fransız karargâhına saldırı görevi verilen müfreze, 1 Temmuz 1920’de harekete geçti. Görev sırasında askerlerde yaşanan tereddüt üzerine Rahmiye, “Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da siz erkek olduğunuz halde yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?” diyerek onları motive etti. Ne yazık ki Rahmiye şehit oldu, ancak karargâhın ele geçirilmesi sağlandı.
Asker Saime: Cephede istihbarat görevi

Darülfünun öğrencisi Münevver Saime, İstiklâl Harbi sırasında Kadıköy’de yaptığı bir miting konuşması sonrası tutuklama emri çıkınca Anadolu’ya geçti. Garp Cephesi’nde görev alan Saime, özellikle cephe gerisinde istihbarat toplama ve haberleşme görevlerinde aktif rol oynadı. Onun çalışmaları, Türk ordusunun stratejik kararlarında kritik destek sağladı.
Kılavuz Hatice: Düşmanı ateş hattına çeken kahraman

Pozantı bölgesinde görev yapan Hatice, 8 Mayıs 1920 gecesi Fransız kuvvetlerine kılavuzluk ederek onları Türkler’in ateş hattına çekti. Fransız askerleri Karboğazı’na sıkıştıklarını ancak gün ışığında fark edebildi. Hatice, geceyi başarıyla tamamlayarak Türk tarafına geçti ve düşman askerlerinin esir alınmasını sağladı.
Kara Fatma: Cephede cesur komutan

Milli Mücadele’nin simge isimlerinden Kara Fatma, Batı Anadolu’da erkeklerle birlikte cephede savaşarak düşmana karşı önemli zaferler kazandı. Savaşın kritik anlarında askerleri organize eden Kara Fatma, disiplin ve cesaretiyle hem askerler hem de tarihçiler tarafından saygıyla anılıyor.
Binbaşı Ayşe: Çeteleri örgütleyen kahraman

İzmir’in 15 Mayıs 1919’da işgali sonrası, Binbaşı Ayşe de silahı eline alarak ilk karşı koyma hareketlerine katıldı. Yunan işgali sonrası Aydın’a geçen Ayşe, burada kendi çetesini kurdu ve ardından Köpekçi Nuri çetesine katıldı. Aydın Muharebesi sonrasında Koçarlı’ya çekilen Binbaşı Ayşe ve ekibi, milli mücadelenin farklı cephelerinde sürekli görev alarak özgürlük savaşına önemli katkılarda bulundu.
Bir milletin zaferinde kadın imzası: Atatürk’ün övgüleri

Büyük Taarruz’un ardından kazanılan 30 Ağustos Zaferi, yalnızca ordunun değil, tüm bir milletin mücadelesi olarak tarihe geçti. Türk kadını, azmi, fedakârlığı ve cesaretiyle bu zaferin görünmez kahramanları oldu.

Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlanırken, o günlerin adsız kadın kahramanları da minnet ve saygıyla anılıyor.
diyekonustu.com
