Yaz tatilini kehanet gücünü geliştirmek ve bir seri katille girdiği tehlikeli oyunu sürdürmekle geçiren Wednesday, sonbahar dönemi için Nevermore Akademisi’ne geri dönüyor. Ancak işler eskisi gibi değil. Şok edici bir gizem kısa sürede Wednesday’i etkisi altına alıyor ve onu, Jericho kasabası ile dışlanmışlar arasındaki karanlık geçmişe dair sırları ortaya çıkarmaya itiyor. Aynı zamanda Addams ailesi geçmişiyle ilgili, özellikle Wednesday ile annesi Morticia (Catherine Zeta-Jones) arasındaki gergin ilişkinin kökenine dair yeni detaylar da gün yüzüne çıkıyor. Dizi, ilk sezonundaki heyecanı ve derinliği korumayı başarıyor.
Yaz boyunca Goody’nin Gölge Kitabı’nı inceleyerek kehanet yeteneğini ustalıkla geliştirdiğini düşünen Wednesday, vizyon gördüğünde yüzünden süzülen siyah gözyaşlarından pek hoşnut değil. Bu durumu şimdilik sadece Thing’in (Victor Dorobantu) bildiği bir sır olarak saklıyor, özellikle de her şeye burnunu sokmaya başlayan annesinden. Her ne kadar heyecanlanmak onun doğasında olmasa da Nevermore’a dönüş, Morticia’nın gözetiminden uzakta yazmaya ve yeteneklerini geliştirmeye devam etme şansı anlamına geliyor. Ancak bu dönem, okul eskisi kadar güvenli bir sığınak olmaktan uzak.
Öncelikle, Wednesday’in küçük kardeşi Pugsley (Isaac Ordonez) – ki statik elektrik üretme yeteneğini henüz yeni yeni kontrol etmeye başlamış – artık Nevermore’a öğrenci olarak katılıyor. Ne yazık ki neşeli ve tuhaf amcaları Fester’ın (Fred Armisen) yanında oldukça sönük kalıyor ve Wednesday’in onun beceriksizliklerini tolere edecek sabrı pek yok. Öte yandan, Tyler’ın (Hunter Doohan) aslında kötü kalpli Marilyn Thornhill (Christina Ricci) tarafından kontrol edilen bir Hyde olduğunu açığa çıkararak okulu kurtaran Wednesday, kampüste bir anda ünlü bir figüre dönüşüyor. Ne var ki bu şöhret, peşini bırakmayan bir saplantılı hayran ve en yakın arkadaşı Enid (Emma Myers) hakkında gördüğü sarsıcı bir vizyon, Wednesday’in insanlardan uzak durma eğilimini daha da körüklüyor. Üstelik okulun yeni müdürü Barry Dort (Steve Buscemi), yaklaşan bağış gecesi için Morticia’dan yardım istediğinde Wednesday, önceki müdür Weems’in (Gwendoline Christie) yönetimindeki Nevermore’un artık çok farklı bir yer olduğunu fark ediyor.
Variety‘de yer alan habere göre: İlk sezonundaki gibi “Wednesday”in 2. sezonu da karanlık, tuhaf ve gizemli atmosferiyle dikkat çekiyor. Enid’le ilgili kehanetini çözmeye çalışan Wednesday, geleceği görme yetisinin hala tam anlamıyla kontrolünde olmadığını fark ediyor. Bu vizyon, zaten duygularını ifade etmekte zorlanan Wednesday ile Enid arasında bir uzaklaşmaya neden oluyor. Üstelik dedektiflik yaptığı sırada Addams ailesine dair uzun süredir saklı kalmış bir sırrı keşfetmesi ve büyükannesi Grandmama Frump’ın (Joanna Lumley) gelişi, Morticia ile arasındaki ilişkiyi iyice geriyor.
Dizi, Charles Addams’ın orijinal hikayesinin Netflix versiyonu gibi hissettirdiği ve Nevermore’un adeta bir “Hogwarts” kopyası olduğu gerekçesiyle zaman zaman eleştirilse de, bu durum dizinin karanlık atmosferine, gizemli detaylarına ya da Jenna Ortega’nın karakter üzerindeki etkileyici hakimiyetine gölge düşürmüyor. Eğer “Harry Potter” filmleri bir kıstas olacaksa, 2. sezonun ilk dört bölümü dizinin daha da karanlık ve katmanlı hale geleceğinin habercisi. Sunulan temalar her ne kadar gençlik merkezli olsa da, dizinin verdiği mesajlar evrensel bir noktaya dokunuyor: Ergenlikte anne-kız ilişkileri karmaşık olabilir, dışlanmış hissetmek evrensel bir deneyimdir ve dostluklar hayat boyu inişli çıkışlıdır.
Bu sezonla ilgili en büyük eleştirilerden biri ise bölümlerin ikiye ayrılmasının gereksiz oluşu. Final bölümü olan “If These Woes Could Talk” (Eğer Bu Dertler Konuşabilseydi) çok fazla şey açığa çıkarsa da, izleyiciler rahatlıkla dört saat daha ekran başında kalabilir, Jenna Ortega’nın canlandırdığı bu ölümüne alaycı karakterin peşinden sürüklenmeye devam edebilirdi.
Genel olarak bakıldığında “Wednesday”in 2. sezonunun ilk bölümleri, Tim Burton’ın dünyalarını bu denli büyüleyici yapan o görsel zenginliği yine sunuyor. Addams ailesinin bu sezon daha fazla sahnede yer alması, derinleşen gizemler ve Ortega’nın etkileyici performansıyla dizi, üç yıl önceki çıkışındaki kadar karanlık, sürükleyici ve bir solukta izlenebilir olmaya devam ediyor.
“Wednesday” 2. Sezon, 1. Bölüm şu anda Netflix’te yayında.
diyekonustu.com
