Yeni türün, 30 santimetreden (12 inç) daha kısa boyutta olduğu tahmin ediliyor ve Macadens olsoni adı verildi. İsim, parkın onuruna ve parkta köpekbalığı fosilleriyle ilgili çalışmalarda önemli katkılar sunan emekli bilim insanı Rickard Olson’ı anmak amacıyla seçildi.
Fosil, Ste. Genevieve Formasyonu olarak bilinen ve 340 ila 335 milyon yıl öncesine tarihlenen geniş bir kireçtaşı tabakasında keşfedildi. Günümüzde denizden yüzlerce kilometre uzak olan Mammoth Cave’in o dönemlerde sıcak, sığ bir denizle kaplı olduğu ve bu denizin, gelecekte Doğu Kuzey Amerika, Avrupa ve Kuzey Afrika’yı birbirine bağladığı düşünülüyor.
Bu iç deniz, ilginç yumuşakçalar ve kurtlar gibi canlılarla doluydu (üstteki görselde oldukça şaşkın görünen yaratıklar). M. olsoni ise bu canlılarla besleniyordu. Bunu da, avını ezmeye son derece uygun kavisli dişlerden oluşan özel bir diş sarmalı (tooth whorl) kullanarak yapıyordu.
Park Müdürü Barclay Trimble, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bu keşif, antik deniz yaşamını anlama açısından kayda değer bir katkı sağlıyor ve doğal tarihimizin korunmasının ve araştırılmasının önemini vurguluyor.”
Araştırmacılar ayrıca M. olsoni ile daha önce Helodus coxanus olarak sınıflandırılmış başka bir antik köpekbalığı türü arasında morfolojik benzerlikler tespit etti. Ancak bu karşılaştırmalar sonucunda, H. coxanus’un aslında Helodus cinsine ait olmayabileceği düşünülmeye başlandı. Bunun yerine, bu türün tamamen yeni bir cinse ait olması gerektiği savunuluyor: Rotuladens.
Trimble, şunları ekledi:
“Bu bulgu yalnızca antik deniz ekosistemlerine dair bilgilerimizi geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda ulusal parklarımızda paleontolojik araştırmaların ne kadar kritik bir rol oynadığını da ortaya koyuyor. Her keşif, geçmişi günümüzle buluşturuyor ve öğrenciler ile halk için paha biçilmez eğitim fırsatları sunuyor.”
Yeni keşfedilen bu tür, dünyanın en uzun mağara sistemi olan Mammoth Cave’te süren araştırmalar kapsamında bulunan birçok antik köpekbalığı fosilinden yalnızca biri. Bu araştırmalar, ulusal parklardaki fosillerin taranması, öneminin belirlenmesi ve nasıl korunacaklarının tespiti amacıyla yürütülüyor.
IFL Science‘ın haberine göre: Mağarada keşfedilen diğer örneklerden biri de McGinnis’in çivili dişli köpekbalığı (Clavusodens mcginnisi). Bu türün küçük boyutuna rağmen güçlü bir ısırığı olması nedeniyle, ait olduğu familyadaki köpekbalıkları “dağ sincabı köpekbalıkları” olarak anılmaya başlandı.
Ayrıca parkta, nadiren korunan kıkırdaktan oluşan antik bir köpekbalığı kafatasının kısmi kalıntıları da keşfedildi. Bunun yanında, bir ctenacanth (eski köpekbalığı grubu) türünün yeni bir örneği bulundu ve bu keşif, o cinsin kökenini 50 milyon yıl daha geriye götürdü.
Kim bilir, sıradaki keşif ne kadar ilginç bir tarih öncesi canlı olacak? Biz şimdiden sabırsızlanıyoruz.
diyekonustu.com
